36
Yorum
2
Beğeni
0,0
Puan
2194
Okunma

senin ıssızlığında solgun gökyüzüm
kümeleşiyor esmer bulutlar gözlerime
yönünü kaybeden gazel yaprağı
savrulup giderken rüzgârlarda
yüreğime bağdaş kuruyor hüzün…
senin suskunluğunda çoğalıyor yağmurlar
kuşkulu bekleyişlere terk ediyor mevsim
ne takvimlerde cemre kokusu
ne eşiğimde güneşin izi…
sahralarda kaktüs büyütüyor yüreğim…
lacivert giysilerini kuşanıyor gece
sözcükler bisturi kesiği dilimde…
hüznün melankolisinde
inleyen şiirleri öpüyorum…
senin karanlığında kopuyor fırtınalar
şaşırırken akıl menzilini
başkaldıran yüreğim sarsılıyor depremlerle…
ne yana gitsem
ne yana dönsem hüsranın sinsi gölgesi…
dilimin ucunda çırpınan küflü imgeler
çığlık çığlığa…
can veriyor iniltiler içinde düşlerle birlikte
içimdeki çöl sesli serçe…
yalnızlığın ürperten sessizliğine sarılıp
her gece
sabrın parçalanan taşlarını tespih ederek
hayalini gözyaşımla çiziyorum yüreğime…
öylece…
AA