1
Yorum
3
Beğeni
5,0
Puan
984
Okunma
Dün
2019 yılı başında
akraba ve dotslarıma
İstanbul’da 4 günlük bir ziyaret yaptım
Kiraz Ağacı’m.
İnsanlar yığınlarca,
yitirmiş yalanlar insanlığı,
her köşeye asılı beton bir anı...
İnan,
yitmiş-gitmiş insan.
Bugünse
bir fotoğraf gördüm,
internette;
Rahmetli Zeki Alasya 19 yaşında,
güldüm.
Onu o yaşta tanıyamadım
Kiraz Ağacı’m.
Ama o Hal’oğluyla okumuş Vefa Lisesini,
halamda tanır onu, rahmetli.
Neyse; Bense;
Yozgat İkinci Jandarma Alayı,
Bando Bölüğü yazıcısı,
"Hababam Sınıfı Sınıfta Kaldı"
oyununu oynayacağız.
Cenk Güner,
oda er,
yer yine aynı yer;
Deve Kuşu Kabere Tiyatrosu,
yine aynı salon-aynı sahne,
kırmızı abajurlu yuvarlak masalar...
Oyun sonu;
Kuliste Zeki Alasya ve Metin Akpınar.
O, Hal’oğlumu tanıdı, halamı sordu,
-vefa’lı yâr-
bense Vefa’dan ayrılma bir hıyar,
Vefa Lisesi Marşı’nı birlikte söyledik onla,
-hergele makamında-
oyunun metnini aldık ve ayrıldık.
Oyunu Yozgat’ta oynadık,
onu andık.
Dün anılara
4 günlük bir göz attım İstanbul’um;
Yıllar girmiş araya, yalanlar yığınlarca,
her köşeye takılı betonlaşmış bir anı,.
Bilsen;
Yitmemek için direnen
sadece içimdeki çocukluğum,
sense çok uzaksın benden
İstanbul’um.
5.0
100% (2)