Zamandan geçiyorum
Rüzgar giydiren kent ağzı savrukluğum
Su boğumu dalgalar köpürüyor Islak kaldırımlara
Esneyen gölgeme..
Sessizliğin duldasında kirli kalabalık
Sesime çömelmesin diye inzivaya çekiyorum gönlümü
Gece şiir yazan ellerime anlatın çocukları
Alemi seyri...







Bir lahza insanın üzerinden neleri koparır
Hele bi anlatın göğüme
Kırılın ince dal gibi siz de.
Göğsümün sevincine uçan kuşları avunuyorum
Bilemezsiniz en beyaz yanların iklim dolu olduğunu
Deli dizlerime..
Şu kıyamadığım çığlık yüzünden
Dünya ve içindekiler
Herkes sevemezl
Susmalarımı..






Zamandan geçiyorum
Karanlığın ışığında sızım
Büyülü şarkı gibi
Alnımda kar uzakları
Gülümsüyorum..
Sabahlar kabarırken gül kokan ellerim
Hüzünler yalpalıyor diye uçurum eşiğinde
Vazgeçmek olur mu yaşamdan
Kaybolduğumu düşündüğüm umman
Soluk alınan düş kuytusuna
Hep yağsın yağmurlar ne olacak
Ne olacaksa
Kol kola..






Bu ayaz dalgalarda
Kendinin ellerinden tutmayı
Sesinin tomurcuk yankısını getirmeyi öğret bana çocuk
ister acılarla yürü yarama
istersen yıldızlarla
Yollar ki kalbinin ortasında
Görüyor musun
Korkunun ter tanelerini resmeden camından
Telaş içinde akıyor su
Kaç kere geldim bakıp bakıp içlendiğin
Avuç içlerine
Sabra tutunan mutluluğumsun benim
Bir damla gözyaşıma
Arkana bakmadan yürü
Uzanalım kırların alnından çiçekler koklayarak
...