Hazan çöktü yurda hane harlandı
Sen giderken canım yandı korlandı
Elim yazmaz oldu kalem arlandı
Ağıtlar yakarken dilim horlandı


Tarihten bin yaprak düştü seninle
Şiirlerin yasın tutar benimle
Yavrun boynu bükük ağlar gelinle
Gözyaşıyla kuru dallar pürlendi


Babamın yerine koymuştum seni
Vakitsiz gidişin lâl etti beni
Şol Cennet ırmağı kırklarken seni
Kanatlandı ruhun toprak nurlandı


Üzerine yağan karlar erirken
Cemre düşüp dala filiz yürürken
Bahçede ağaçlar meyve verirken
Mağripten maşrike Güneş sırlandı


Hani güfteleri ben yazacaktım
Sazının göğsüne kalp kazacaktım
Tele dertli dertli sen vuracaktın
Hayaller kurarken dimağ zorlandı


Obamızın sensiz tadı kalmadı
Al canımı dedim Rabbim almadı
Emir büyük yerden kuldan gelmedi
Kader kisvesinde kalbim darlandı


Sen gideli bacın sesin özlüyor
Görüntünü her gün gece izliyor
Bir ihtimal gelir diye gözlüyor
Hasretinle hanım hanem harlandı


Şehir hastanesi zifre bürünsün
Erciyes Binboğa nehre kürünsün
Saman yolu ile arşa yürünsün
Gökyüzünde Şimal Zühre arlandı


Şafak söker Nazo’m gözlerin yumar
Bi çare rüyadan bin medet umar
Yürek telef oldu göğüs tarumar
Özlem otağında sinem korlandı..

Nafize

4 ocak 2019
23.33