1
Yorum
5
Beğeni
5,0
Puan
1133
Okunma
Adamları varmış bazı adamların
Ankara’da, İstanbul’da
O yüksek katlı binalarda
Varsa halledilecek bir iş
Önce, onları bulmak gerekirmiş
Benim de var şehirde
Köyde kasabada, kırda bayırda
Trakya’yla Anadolu’da bazı adamlarım
Onlar benim hâlimden
Ben onların hâlinden anlarım
Bazen akşam bazen sabah
Hemen her gün kapılarını çalar
Yanlarına damlarım
Bana gel desinler yeter ki
O bileğinin hakkıyla geçinen
Kendi hâlinde doğal ve içten
"Allah’ın bildiğini
Kuldan mı saklıyayım hocam"
Ben sadece cuma günleri
Abdest alıp camiye gidiyorum, diyen
Net ve mert adamlarım
Madem adamı var herkesin
Sizinkiler sizin, benimkiler benim olsun
Bir yaz günü, akşamüzeri
O yıprak elli, buğday tenli
Yüreği ak, gönlü temiz
Adamlarımdan biri
Koyu gölgeli bir çınarın altındaki
Kasaba kahvesine otursun
Sonra da cilaları dökülmüş
Sarı bir masaya
Terli kasketini koysun
Ve sorsun: Nasılsın dostum
Ne yapıyorsun, derken
Derin bir sohbete tutuşsun
Benimle usul usul, uzun uzun
Hâsılı benim adamlarımın
Koktuğu günlerde tuzun
Çoğaldığı günlerde namussuzun
Hâli riyasız, sözü yalansız
Cebi haramsız olsun
Ne bir şey umayım onlardan
Ne de onlar, bir şeyler umsunlar
Benim gibi garibandan
Kısacası
Kirli birer perde gibi duran çıkarları
Çıkarıp atalım aradan
Hiç olmazsa bir gün
Daha pahalı değerlerimiz olsun
Maldan, mülkten ve paradan
Mesut ÖZÜNLÜ
5.0
100% (2)