22
Yorum
2
Beğeni
0,0
Puan
3374
Okunma

Çok söze hacet yok…
Tarihi Sulukule yıkılınca hem gezip görmek hem de kayda değer fotoğraflar almak amacıyla gittiğimiz bu mekânı sizlerinde görmesini isterdim.
Bombalanmış bir şehir görüntüsü içinde insanlar sokaklara dökülmüş…
Şiire yazamadıklarımda o insanlara saygımdandır…
Yerinden, yurdundan edilen insanlar yine de bizleri sevecenlikle ağırladılar.
Öylesi ürkmüşler ki gazeteci misiniz, televizyoncu musunuz dediklerinde gözlerinde ki korku öylesi derindi ki anlatması çok zor bu duyguyu…
Öylesi alışmışlar ki yaşadıkları yere nasıl koparlar nerde yaşarlar ben düşünemiyorum bile…
Harcanmış hayatlar ve yıkılan bir kültür var ortada bildiğim sadece bu…
İçimdekilere yabancı yaşamaya çalışmak ne kadar insancadır.
Her kare içimde anı olarak kalacaktır, pek hoş olmasa da…
...
S/Kulu K/ö/ule
Sulu kule
Kulu, köle tarihte yıkıldı…
En çok gözlerimde kaldı acı
fotoğraf karası deklanşör
parmaklarımda hala sancısı
gözlerimi sakla İstanbul.
...
dökülmüyor pencerelerden
keman, darbuka, klarnet sesleri
yıkıldı tarihin sesi
yıkıldı Neslişah ve Hatice Sultan mahalleleri
1050 yılı
1000 yıllık geçmiş
5366 sayılı yasa yıkım ve sürgün
nerde kaldı hayatlar dargın…
neşeden çalmıyor şarkılar
çorba parasına basıyor parmakları
ağlayan keman
hüznün darbukası
klarnet nefessiz
sokağa dökülmüş yaşananlar
topla toplaya bilirsen
gözleri ürkek hüzün çöküntüsü
enkazlı çocuk ordusu…
sur dibi ölüm sessizliği
Hiroşima bir esmerlik
yüzleri…
pempe, fosfor yeşili, çiviti mavi
yine üstleri başları
allı pullu göğüsleri işlemeli fistanlar
saçları tutam tutam siyah
güllü tokalar, fiyonklu pabuçlar
ne de yakışıyor neşeden hayata
yumurta topuk fiyakalı ayakkabılar
janjanlı şarkıdan gülüşleri
lâkin buruk dudakları
başına yıkılmış evleri, damları
sokakta uyuyor bebeler
yanakları kan kırmızı
hangi apartman mutlu eder onları
nerde akşamüstü sefalar
sokak muhabbetleri
araba gıcırtısına şıklayan parmaklar
büsbütün yanık tenleri.
…
yabancılaşma
Marx’in teorisini kim takar beyaa
insanın dünyasına yabancılaşması
kapitalist pazar
yok mu hayatları satın alan
yenilik savaşçıları, patronları
haraç - mezat hadi satılıklar...
kalaycısı, bohçacısı
müzisyenleri, dansçı güzelleri
doğa kadar doğallar
horozları bile değerli
anımını da çek beyaa
gelir şimdi ayırma onları…
kendine ağır bir gün
duvarlarda kalan resimler
o eski neşeler,
sazlar, sözler, oyunlar
sokağın süsü süslü çocuklar
Sümeyye, Erkut, Resmiye, Periş, Mıstık
yüzümde kalan gülüşler
içimde insanlık yüz karası
şimdi, kulu köle
Sulukule
hangimiz esmer sormalı
hangimiz…