Yağ yağmur sağanak, sağanak yağ.
Kurudu bostan, kurudu bahçe, tarla, bağ.
Kavruldu topraklar yandı dere,tepe, dağ.
Nebatat can çekişmekte kalamayacak sağ.

Domatesler, biberler, fasulyeler büktü boynunu,
Yağmur: seni beklemekte Kazova açtı koynunu.
Akmaz oldu ırmaklar, dereler çekti suyunu.
Beklemekteyiz sabah akşam toprağın onurunu.

Türkiye’me Tokat’ıma Üzümören’e dökül tane, tane
Kalmasın aç susuz hiçbir aile hiçbir hane.
Çatladı tarlalar ah bir yağsan ne iyi olurdu ne şahane.
Yağ ki kalmasın yağmadı diye tek bir bahane.

Yüce Rabbim sen yücesin hikmetinden sual olunmaz,
Biliriz Rabbim verirsin hiçbir yer susuz kalmaz.
Gönder rahmetini ,kuruyan dallara kuşlar da konmaz.
Sen yarattın bizleri mevlam; kulların susuz yapamaz.

Kurt, kuş açtı ağzını bekliyor gökten düşecek damlayı,
Yalvarışlar yakarışlar doldurdu koskoca semayı.
Kaldır Rabbim dayanamaz olduk bu kurutan cefayı.
İndir rahmetini bollukla bereketle geçsin bu bahar ayı.

Ağlasın bulutlar mahzun kalplerimize huşu ile,
Rüzgarlar getirin yağmurları katlanamaz olduk bu hale,
Allah’ım ne olur al artık dualarımızı kâle,
Gök yüzü ve bulutlar olsun artık üzerimize şelale.

Ömer KILIÇBAY