0
Yorum
6
Beğeni
0,0
Puan
611
Okunma
çarçabuk bir şey söyledi
döndü arkasını gitti
sırtında çürümüş bir mont
son bakış
rüzgarın yanıma getirdiği sokakların gürültüsü
bir köşeye sokulup uyumak istiyordum
ne haber gök
gök falan beyaz atkılı uçan çocuk
taşlar dizi dizi konsolosluğa doğru
hatırladınız mı
burası sizin de merak ettiğiniz gibi
denizin üstünde bir yer
her insan hayatında en az bir defa
bu yoldan geçer
sevgim azalarak ışıklarını zikretti
mezarlar ağustos akşamında coşuyor
ziyaretçilerine kuyuya düşmüş
bir taşı bulmaları için yalvarıyordu
büyücünün çocuğu süpürgesini yere vurarak
bu oyunun dışına çıkmak istediyse de
ilgililer kokunun ardına düşüp
birden bire arzularımızdan daha çok oldular
köpek frizbiyi kapıp sahibine döndü
dindi ise eğer yağmur
hatırlatırım size geçmişi
binlerce şeyi tutup kaçırdığım
o sonsuzluğun içinde
silinip hiçliğe varan kıyılar uçuruyordu yüreğime
gecenin talihsiz kuşları.