2
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1093
Okunma
Hükmüm yok hayata ve sana
Kırdım bütün dişlerimi
Her gün yırtarak açıyorum yüzümü
Sana senden öte bir şeyler var dilediğim
Ben hiç yakışmadım ki hayata
Sen ne çok yakışıyordun oysa bana
Kırdım kalemini yaşamın
Mazeretlerime isyan aradım
Bulamadım bendeki hüznün anlamını
Sancılı bir doğurganlık yaşadım her gün bitiminde
Şımarık bir çocuğum ben
Kırılgan yaralar taşıyorum hayatın alnından süzülmüş
Ne çok düşmüşüm, düşürülmüş
Hangi şiire çalsam yüzümü ayrılık kokuyor
Ne tutmaya çalışsam boş
Kayıp gidiyor avuçlarımdan ırmaklar
Bir bulut çöküyor gözlerime kapkara
Kırmızısını alıyorum gülün gözlerime
Ellerimin ayasına resmini çizdim
Sakallarımı okşuyorum kara günlerimden arta kalan zamanlarda
Hiçbir şeyim kaldı sende
Kendimi koyacak yer bulamadım
Ne sığınacak bir liman
Ne saklanacak bir kalem var
Akşamdan kalmayım belki
Yüzüm hayata sönük
Ben bu ömrü nerde nasıl kime harcayayım.
Berceste’i mısrayı ararken
Ezel bahar ile karşılaştım
Yağan her yağmur içimi yakar
Nimetime mihnetim var
Çeker giderim.