Mornik
Demir kapı kör pencere
Şemsi göl, Çale çimento, Eğinik… Kerpiç evler, Haki beğ, Çındo dayı, Tilki Mevlüt. Yine düştü hatırıma, bizim Mornik! Ziraat bağları, Kehrizin göze başı Tamer abenin bahçesi Şişko Mustonun horatası. Heç unutulur mu, Kamo gilin dağ gibi adam olanı Nurettin!? Alevi’si , Aşıkları, Zaza ve Kürtleri, Birde Milliyetçi çocukları… Hep aynı harmanın bekçileriydi Mornik’te! Yaşadım orada 25 yıl! Doymadım taşına toprağına. İnsanları bir dünyaydı, Yoktu ayıya kaval çaldıran! Tezek dumanı parfüm gibi gelirdi bana. Rabia ablayı da çok severdim, sanki bir filozoftu! Kamyoncu Yusuf abe, Cangerlerin Hakk amca! Babamın iyi bir dostuydu, Gürlerin dayı Ahmet ! Nur içinde yatsınlar. Sizde bir Fatiha okuyun, ananızın babanızın hayrına bi zahmet! Laf ustasıydı çulcu Mehmet, Kuyucu Bekir emmi! Essalamun alekim, Ey Allah’ın evi. Ben Hınto gilin Ali! Gelsin sırtıma en büyük hali diyen vardı Mornik’te! İnsanlık. Adamlık. Komşuluk. En önemlisi de dostluk ve ahbaplık vardı. Bu yüzden seviyor, Ah! Mornik ah! Yıkık kalayadın da veran olmayaydın. Sen varsan ben sağım! Diyorum. Çepik çalsın kızlar, oynasın köçek Osman! Ölmesinler. Almasın Felek ! Arpacının unundan yeni çıktı fırından, Taze simit diye bağıran Seloları! Gün aydın kalsın hep. Kararmasın umutlar. Kurnazlığı sanat yapmasın pilekler. Fakirlik ve yoksulluk çoktu . Bunu edemeyiz inkâr! Ancak kimse itten aç yılandan soğuk değildi. Seviyorsak çok görmeyin. Bizim zamanımızda yoktu KELEKLER! Elindeki tek sermaye cahilin taşı olanlarda! Dört çeşmesi vardı, suyu durmadan akan. Birde sorduğun zaman, nasılsın iyi misin? Diye birine, Ben iyiyim. Sen ülkeden haber ver . Hâla abdest alıp çalıyorlar mı Tüyü bitmemiş yetimin hakkını ? Diye cevap veren Mehmed gakgo gibiler! Şimdi gidiyorum. Gönlüm hep sende. Yüreğimde de hep sen olacaksın Mornik! |
Sevgi dolu yüreğinizi kutluyorum.
Duygular ve kelimeler bir bütün olup
yürekten yol bulup dizelere dökülüvermiş
+ Saygı ve sevgi ile kalın