2
Yorum
15
Beğeni
5,0
Puan
930
Okunma
yaratılmış tanrılarını yaktığın kentler
tenini dişi bir yılan gibi yalayan is kokusu
kaşlarına çivilenen gerginlik
isimsiz eşkiyaların çelikten vurgusu
avuçların sokaklarına çizimlenirken
uzak yakın ölümlerin kanlı yazgısı
bas bakışlarının namlusuna domdom kurşunları
çek şakaklarına yuvalanan mitralyözlerin tetiklerini
can çekişen hayvanlar gibi soluyorken
göz bebeklerinin süzgecinde zamanlamalar
esmer düşlerin kıyılarına soyun
annenin helâl somunlarda giydirdiği çocukluğunu
küfrün anaforları tekmeler atarken vicdan kürsülerde taburene
ölümlülüğünün şerefine kus iblislerini ağız dolusu
cesedini gömüyor kızıl kuzgunlar
grinin uzak cehennemlerine
seyret ruhunun sonsuza tecrit parmaklıklarından
erguvan dallarına asılan salkım beyazı umutları
kezlerde yaşamın ve ölümün mührünü vuruyor
çözülen varlığına bilmediğin dillerden metinler mırıldandığın saliseler
kollarını omuzlarından koparcasına aç
aç kırmızı çatılı kepiç evlerin alevden kapılarını
sahiplen alnı tuz devşiren yağız yüzlü babaların göğüslerinden
ezelden beridir işlenmiş en soysuz günahların
büyük bedenler giyinmiş çocuklarını
.
5.0
100% (9)