0
Yorum
5
Beğeni
5,0
Puan
1224
Okunma

Sahibine seslenen-nihayete eren hayat kihayesi...
seninle bir gün lunaparka gidelim
çocuk olalım yeniden
elmalı şeker alalım
ama horoz/lusu da olsun.
hele o pamuk şekerler, kos helvanın tadı bambaşka olur orada
ben sana oyuncak ayıcık kazanayım,
sen önce bana sonra ona
ama ayıcığa fazla sarılma kıskanırım haa…
sonra sahile gidelim seninle
denize..
huzura..
oturalım yan yana
benim bir yanım sana senin bir yanın bana
hiç konuşmayalım
konuşmadan çok şey anlayalım
gözlerimizle
ellerimizle
birbirine değen dizlerimizle anlatalım
hani o gün batımının sıcak kokusu hazzı var ya
zerk/edelim ciğerlerimize taze iyot kokusuyla beraber
deniz hep huzur vermiştir bana.
sonra gözlerime bak çaktırmadan,
yada çaktır!!
şöyle dik dik bak
içine içine
içini oyarcasına
içine kendini koyarcasına bak.
usuldan tut elimi
parmaklarını teker teker kenetle parmaklarıma
sonra iyice sık elimi
sık ki hücum etsin tüm kanım parmak uçlarıma.
sonra omzuma koy başını
saçın gözlerime uçuşsun hafif esen rüzgarla
ben; elinde olmayan elimle tutup öpeyim onları
her teli ayrı öpeyim,
ayrı seveyim her bukleyi
çocukluğuma götür beni
bluğ çağındaki taze liseli sevgililer gibi olalım
artık acı olmasın
olmasın ayrılık
haya diye diye kısıtlamayalım yaşanacakları
ben sen olayım
sende ben…
5.0
100% (4)