3
Yorum
14
Beğeni
5,0
Puan
1127
Okunma
Hayal dünyam , kurgu.
Yine Sonbahar sarı sarı ,
Hışırtılara karışan damlacıklarla
Düşümdeki gözyaşlarım.
Bitmeyecek sanıyorum bu dram ,
Bir meyhanenin gramofonu...
İğnenin cızırtıları.
Çal meyhaneci çal !
Hatıralarım canlanıyor bu akşam,
Sevdiğim masamda ,doldurduğum kadehde.
(İlk) i diyorlar yan masada...
Doğru mu acaba!
(İlk) misin (son) musun?..
İki yudumda kadehe soruyorum,
O da bilemiyor seni.
(İlk) misin (son) musun?..
Bak, papyonlu bey (ilk) diyor,
Ne dersin BİRTANEM ?
Cılız cılız biri ;
(Belki de son dur) diyor,
Buna da mı sustun!
Neden sustun,neden sustunuz !..
Hep yalnızlık mı çilem!
Sen çal bari cızırtınla hışırtınla
Yıllarca elde gezen şimdiki hurda !
(Aşkımız ölmedi yaşıyor) de!
Kırık da olsa plağın takılsan da ,
On defa çal, yüz defa çal ,bin defa çal
(Aşkımız ölmedi yaşıyor) de
Kırık da olsa plağın, takılsan da
On defa çal, yüz defa çal, bin defa çal...
(Aşkımız ölmedi yaşıyor)
Her Sonbahar da sarılık da...
Canlanıyor canlanıyor.
Sağ ol hurda ; var ol antika arkadaşım ,
Bu akşam klasik den gidelim.
G.K.
5.0
100% (8)