1
Yorum
6
Beğeni
5,0
Puan
1662
Okunma

yalnızlığım karanlığın iç yüzü
bir papağan gibi adını tekrarlamaktayım
seni ne vakit görsem içimde çiçekler açmakta
çöllerin sahiplendiği mecnunum
senli ah’larım olur
her seferinde oh çekiyorum
bugün de misafir ağırlayacak yüreğim
gelmekte olan sensin prensesim
aklım bin bir telaşla kaçışmakta
yaşam bu
sonu görünmeyen kaldırımlar gibi
kaldırımlar ki yüreğimden kaçışlar yorar beni
kirli ayakların ardında bıraktığı izleri görmekteyim
öyle bir özlemekteyim ki seni
aklım bin bir telaşla kaçışmakta
mesela gülüşün
bedenime üflenen ruh gibi
seni kendimde yaşamaktayım
adımlarımı izlemekte adımların
karanlığa düştüğümde güneş gibi aydınlığa çıkaran sendin
biliyordum
ve şen oluyorum çocuklar gibi ah...
ve ‘öyle güzel ki ellerin
tutmaya yeltenmekten korkuyorum
ve gözlerin,ve beni öldüren gülüşlerin
gözlerimi kör edecek ebedi emsalin...
evet biliyorum
bir gece ansızın ateş böceklerinin ışığında öleceğim
haberin olmadan seni düşünerek...
bir sokak var ve o çıkarken aradan
ardında tozlanan yollarda kalacak izi
beyazlıkla tozlanan üstü
hiç tanımadığım kolunda siyah elbiseli biri
beraber çıkacaklar o sokaktan gözleri gülmeli...
çıkmaz sokaklı yüreğimin sahibi
bilmeden bastığın adımlarında ölmekteyim...#ŞAİRbaz
5.0
100% (5)