0
Yorum
4
Beğeni
5,0
Puan
539
Okunma
geldik
bir nihayetin orta yerinde durduk
aşk ile açılan kapılarda
örümcek ağları
kırık camlarda duruyor
parçalanmış gülüşler
acıdığımız belli
alıştığımız şeyleri toz kaplamış
yaşanmışlığını yırtık yerinden gösteriyor terlik
bir ah da bozguna uğrayan zaman
yıkık bir su değirmeninde dönmeyen taş
akşamı bir şairin elinden kurtarıp
yıldızlara teslim ediyor vakit
kuşlaşmış yüreğimde uçamayan bir şiir
o beni arıyor
tanıdık simalar arasında
ben onu
adı unutulmuş kitaplarda
uzak bir kenti yaktığında hüzün
yüzün aklımın coğrafyasını kuşattığında
oradaydım
renklerin kısır olduğu zamanlardan kalma bir fotoğraf
sen beyazsın
ben siyah
diğerleri gri
otuz altı kalibre bir makinede
özenle dondurulan yaşam
dikdörtgen bir kağıtta özetlenen
bir susuş aralığıdır
saçları özenle taranmış bir kız çocuğudur
hala eski bayramları yaşatan
gerisi cam kırığı
suyu akmayan çeşmelerde kuruyan
döküntülü bir yalnızlığı çiğniyor ayaklar
yılların uzunluğunda
anılara kısa kalan kollar
gövdemizin sancılı bölümleri
gördüğünden geriye kalmış bir ilk
sona kavuşacağı bir uçurum arıyor
sırtına binmiş düzlükler arasında
geldik
bir nihayetin orta yerinde durduk
aşkmış tenimize sürülecek tek ecza
yaralarımızdan sızarken şafak
kaybettiklerimizi bir kızıllığın içinde bulduk
ne kadar uzak düşmüşüm senden
bu odaya sesin gelmeyince diğerinden
bir ben bilirim ne kokunçtur
on yedi adımda yaşadığım kıyamet
02:20
13/08/2018
ali rıfat arku
istanbul
5.0
100% (2)