3
Yorum
9
Beğeni
5,0
Puan
1966
Okunma

Sanki kalan ömrünü, kederden arındırmış
Genç yaşta bahçelerde, bağda harcanıyordu.
İpekli çabutlarla, bezlerle kandırılmış
Kot pantolon, bluecin...
Şehirde başka biçim, Sofi’nin kızı Dudu.
Güzellik uykusundan sere-serpe uyanır
Tarzından mizacından dostu, erkanı tanır.
Kendini kainatın eşsiz sultanı sanır.
Kahin, falcı, müneccim...
Kiralık hayallerin peşinde koşuyordu.
Babasından devre mülk, kocasından fabrika
Şoförü kalifiye, oto mersedez marka
Mevsimlik samur kürkle, dolaşır banka banka
Dolar, frank, sterlin…
En çok tefecilerin kurunu seviyordu.
Seçkin meyhanelerde doyasıya eğlenir
Hünerli kalpazanlar emrine amadedir.
Her şeyde kusur arar, kadehleri devirir
Konyak, likör, kokain…
Bin bir türlü zehirin dozunu sınıyordu.
Saatler boyu sızar, zangır zangır titrerdi.
Ne meteliği kalmış, ne de mahremiyeti
Nur yüzlü annesinin duaları yeter mi?
Teşhis, terapi, film...
Kıdemli tabiplerin çabası yetmiyordu.
Ömrünün baharında, son uykusuna dalmış
Öz geçmişine dair, bir iz aranıyordu.
Bir ıslak mendil ile, bir çift göz yaşı kalmış
Sala, niyaz, merasim
Kabrinin baş ucunda ’KİMSESİZ’ yazıyordu.
22.07.2018 / Ömer ÇELİK
5.0
100% (8)