Sırtımda Yunus’un hırkası
Elimde Musa’nın asası
Diyarı gurbetten yalın ayak düştüm yollara
Şakağımda pul pul sevda teri
Yanağımda aşkın geri
Düşe kalka ikamet ettiğin şehre geldim bu gün
Kalbinin altın tokmaklı zilini çalmaya cesaret edemedim
Sizin sokağın başındaki
beyaz badanalı evin bahçesinde yıllanan sekide
soluklandım biraz

Etrafı kolaçan ederken
Çimlerin arasında uyuklayan
emme basma bir tulumba ilişti gözlerime
Takvim yapraklarını yutmuş
o tarihi tulumbanın
Dolgun dudaklarından
iki maşrafa buz gibi berrak su çekip
Terden telefseyen yüzüme iki avuç çarpınca
biraz kendime geldim

Yokluğunda dermanı kör hançerle kesilen
dizlerime dönerek
Hadi son bi gayret dedim
Son bi gayret
Gidip kalbinin altın tokmaklı zilini bir kere çalalım
Açmaz ise yüzümüzü dolar gideriz
Yüreğimi elime alıp
tüm cesaretimle bastım
kalbinin altın hızmalı ziline
Çıt yoktu etrafta
In cin top oynuyordu pembe panjurlu evinin arka bahçesinde

O sırada sokaktan
Ak saçlı pamuk bir nine geçiyordu
Yüzü şile bezi misali kırış kırış
Belli ki doksanı çoktan devirmiş
ama otuzbeşliklere taş çıkartır bir havası vardı endamının
Bilir ise bu nine bilir diye soluğu yanında aldım
seni sual eyledim
Ah kızım ah
Hiç sorma dedi
Korktum biraz
Kalbimin sesi güp güp boğazımdan duyuluyordu adeta
Ben nedenini sormaya kalmadan
O çoktan terki diyar eyledi
Bir daha da uğramadı buralara
Duyuşuma göre mecnun misalii deli divane olmuş dedi nine
ve gerisin geri yürümeye devam etti geldiği yöne

O an da gözlerimin pınarları
Nimbus yağmur bulutları misali bütün kurnalarını açmıştı
Ayakta durabilmek için
kaldırımın kenarında
yıllara meydan okuyan akasyanın dallarına tutundum
Miski amber kokun
Akasya çiçeklerinin kokusuyla kokteyl olmuştu sanki
O pamuk nine her ne kadar yıllardır görmedim dese de
Oralarda bir yerlerde olduğunu hissediyordum

Saatlerce oturdum akasyanın altında
Çocukluğumuzdaki ve
çiçeği burnunda gençliğimizdeki günler
bir film şeridi gibi geçti gözlerimin önünden
Umudu külünkle kırılmış yüreğimin kirpikleri
yorgunluktan zeriklesede
Ben
tüm evhamlardan silkinip gitmeye yeltenirken
Beyaz bir güvercin kondu omuzlarıma
Kanadında mavi bir kalbin içine
Kırmızı ile yazılmış bir not
Gitme diyordu
Gitme
Kalbimdeki tahtını terk etme.............

Nafize

12 Haziran 2018
03.10