27
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
2108
Okunma
Nafile
ergenlik döneminde de yeğni ve oynak
durmadan gülen şaybıl ve cımbıldak
saçları kumral gerdanı ak
gamsız ve edalı bir kızdı
kaç sözlüden kaç nişanlıdan ayrıldı
eften püften sebeplerle
Nafile
düşmeden dile
ne cevizler
ne fındıklar
ne bademler kırdı
sonunda züppe birine vardı
azgın ve arsız
sırnaşık
ve fıkırdak
kısacık
beyaz tenli
güzel hem de
dolgun dudaklı
işveli canlı
dipdiri ele gelir bir gelin oldu
Nafile’nin züppe kocası
briyantinle parlak saçları hep yapışık
hep soldan ayrık önden arkaya taralı
hep tıraşlı hep yılışık
ince bıyıklarıyla çirkin ve kirli dişli
ayyaş ve muhabbet düşkünü
evindeki rakı sofralarına
önüne gelen herkesi davet eden
ahlakı zayıfça mezhebi geniş
hep sarhoş ve kendinden geçmiş
başkalarının koynunda titrerken Nafile
sarhoş bedenlerine köle
-ama mutlu verdiği hizmetten
müşteriler ordan burdan köyden kentten-
Nafile’nin züppe kocası kendinden geçmiş
bile bile başkalarının koynundayken Nafile
bilmem kaç kere
kaç onursuzlukla
kaçıncı yüzkaralığındayken
ve esrar-içki âlemleri kovalarken birbirini
usturalandı
bıçaklandı
dövüldü
kurşunlandı ölmedi
bir gün alkol komasındayken genç yaşta öldü
Nafile
orta malı
kahpe karı
her kelebeğe çiçek
herkeslerin işvekârı
el âlemin cilvekârı oldu
Çıtırık adını aldı
kasaba kasaba nam saldı
en güzel oynayan
en ateşli sevişen
en kıvrak kıvıran
en hızlı çeviren
en havalı en ağıra satan kendini
yeni yetmelerin düşlerinde
gücü yetenlerin aşlarında
zenginlerin
hatırlıların
belalıların işlerindeydi
ne ocaklar söndürdü
neleri kimleri aldı sattı
kimleri aldattı
ağızlarının suyunu akıta akıta anlattılar
meclisinde bulunup çanağına bananlar
ele avuca sığmaz anlı-şanlı yosma
evler dükkânlar altun inci mücevherat
“belirsiz dostlarının sayısı
yer emmisi gök dayısı”
bir saadet dönemi
bir saltanat yaşadı
çoğaldı ki çoğaldı Çıtırığı efsane sananlar
anlattıkça anlattı dinleyenler
anlattıkça arttı arttıkça anlatanlar
ve yirmi sekiz senelik karısını
-onun gibi cilveli değil diye- boşayıp
Çıtırığa nikâh kıydı
en son dostu Sustalı Mercet
bu civarın en külhan en babayiğit adamı
yarı belinde kalan bacak kadar karıya
tövbe istiğfar edip Çıtırık
-yenik düşmüş arına-
beş vakit namazında
ehli namus
mahcup ve olgun
oturaklı nine oldu
Sustalının torunlarına.
MGA
Bir Zamanlar Bir Köy Masalı-S.27