0
Yorum
4
Beğeni
5,0
Puan
968
Okunma
Yarın bulutlar gök/yüzünü terk edecek
Sen de beni düşlerinden terk eyle
Eyle ki namın yürüsün...
Bir vakte kadar uzandığın kumsalda
Bedenine güneş içireceğim
Bedenine hüzünlü şarkılar şiirler işleyeceğim
Kanatdığın yara yüzünden
Bir sağa bir sola derken kaçacak uykun
Ve hatta aklın yerinden
Kızgın kum tanelerinde sekerken
Hayalim döndürecek başını
Sığınınacaksın boğazın gölgesine
O an Kırık Köprünün sayfalarını yırtacaksın
Sabaha karşı yalnızlığından sızan
Yaranı sardığım ne varsa
Hala saklım da iken
Sen utan/a/bilir/sin
Bana neler bıraktığını düşün
Sadık yaşam ayılana kadarmış peh
Gülümseyen çiğ tanesi kurşun gibi
Sırdaşlık aynasına sıkılırken
Gözleyip her sıktığın anda
Her şeyde yazdığın muhtaçlığın
Sahteliğin kaynar sularda
Başı dik adamı parça parça işle duvarlara
Korumak nedir yaşatmak nedir kitaplar ne der
Ha bir de ekip biçtiğin toprağı satmak pazarda
Nasıl bir şey bu komisyoncu dili
Ustasın on numara yaygara da
Sevdim lan sadece sevdim ben seni
Ben iyi ve güzel değilim sırf bu yüzden
Havalar biraz daha ısınsın ki taş gibi dolu dolu
Kayalar dökeceğim denizine yakıp eski köyü
Temmuzun tam on beşinde
Buz tutacak içirdiğim güneşten bedenin
Isınmak ister/sen
Ne kor ne ateş bu sevgi yetmezliğinden
Kuduracak ve inleyecek sahil
O gün öğreneceksin duyguların oyuncak olmadığını
İş işten geçmiş olmadan
Yarını bekleme şimdi terk et beni durmak/sızın Asuman
Elektrik olmadan çalışmıyor üstünde ki avizeler
Barış kutsal güvercindi onu sen yedin...
Sana afiyet olsun demeyeceğim
Bekleme beni bir gün ansızın geleceğim...
5.0
100% (3)