1
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
1513
Okunma

Düşme sakın koşan attan,
Kurtar kalbi saltanattan.
Gelince yolculuk vakti
Fayda gelmez yattan, kattan...
_
Verdiği sonsuz emekti,
Amacı lokma yemekti.
Tarlaya bir tohum ekti,
Bereket bin, kendi tekti.
_
Yüzündeki ışık, nurdu,
Tanımaksa bir onurdu.
Yer değil, başa konurdu,
İsmi kalbimizde durdu.
_
Ne o yandı, ne bu yandı,
Dilinde hep gençlik andı.
Neler, nelere dayandı?
Dertlerle yüreği yandı...
_
Su gibi çağlayıp aktı,
Gül yüzü pâk, alnı aktı.
Bayrağına son kez baktı,
Yüreği genç, saçı aktı.
_
İlkin ana sütü tattı,
Türlü konaklarda yattı.
Her şeyi geriye attı,
Dünyayı bir pula sattı.
_
Bayrağı beyaz ve al,
Diller sanki olmuş lâl.
Haykırmıştı peşinden,
’Ne olur, yurdunda kal! ’
_
Ne samandı, ne de saptı,
Bir bilinmez yola saptı.
Ömrü, çözülmez hesaptı,
Yuttuğu, sonunda haptı...
_
Kadersizdi, bağrı kara,
Ayakları battı kara.
Yüreğinde bin bir yara,
Ne sarıydı, ne de kara...
_
Dağda gördü kuşu, kurdu,
Otağını orda kurdu.
Ne yazardı, ne okurdu,
Bilmediği borsa, kur’du.
_
Peşindeydi şöhret, san’ın,
Gâyesiydi çok insanın.
Bir çok kanunun, yasanın
Hükmü mü var? Öyle sanın.
-
Gönülden gönüle yol bulup akar,
Gözleri, gözüme pek melûl bakar.
İçimde şimşekler çok derin yakar,
Ateşi bağrımı kavurur, yakar...
_
Sırtı kalın, rızkı boldu,
Cimri değil, eli boldu.
Çok okudu, adam oldu,
Çok şey gördü, gözü doldu.
_
Geçiyor altından görkemli takın,
Durmayın yiğitler, kılıçlar takın.
Asker türküsünü şimdiden yakın,
Cepheye koştular, hep akın, akın...
_
Yüzünün kirleri isse,
Temiz değil, kalbi pisse,
Duygusu taş, değil his’se,
Alamaz kıssadan hisse...
_
Hayat her şeyini almış,
Sade kuru canı kalmış
Son emâneti vermeden
Yollar gitgide kısalmıs...
_
Yollar uzun, hayat kısa,
Çekiliyor bin bir tasa.
Götürüyorsun buradan
Neler doldurursan tasa...
_
Yüreği hiç değil, katı,
Yok araba, ne de katı,
Tek varlığı topal atı,
Son yolculuk saltanatı...
_
Çok uğraştı, çok şey yaptı,
Dolmayı başkası kaptı.
Sığınağı yalnız Allah,
Gece gündüz ona taptı...
_
Durmadan ediyor yemin,
Kendinden hiç değil emin.
Şimdi kabul ediyor bak,
Reddetmişti daha demin...
_
’Bir dokunup, bin ah işit.’
Hangi insan, kime eşit?
Uymuyor hiç birbirine,
Karakterler çeşit çeşit...
_
Kılıcı kınından çekti,
Sonra bir besmele çekti,
Hayata restini çekti,
Derdini hep gizli çekti...
_
Yarası; dostu kanattı,
Kapısı iki kanattı.
Düsturuysa kanaattı,
Koştu; sanki saf kan attı.
_
Midenin isteği, aştı,
Dert yükü dağları aştı,
Artık ne yapacak, şaştı,
Gitti, harama bulaştı...
_
Ufukları duman sardı,
Yaraları lokman sardı,
Dolmayı anası sardı,
Sînesini o yar sardı.
_
Denize salınan ağ’lardı,
Haline gizli ağlardı,
Ağaya karşı el bağlar,
Bazen de iyi yağlardı...
_
Önünde uzayan, yoldu,
Dönünce saçını yoldu,
Önce anam, bacım derdi,
Son sözüyse bir ayol’du.
_
Adamın soyadı ’Dur’du,
Hayatı boyunca durdu.
Beklerken yine kuyrukta
Kalbi de orada durdu.
_
Ağzına bir sakız aldı,
Dünyayı alaya aldı.
Elma yanakları aldı,
Kimi sevdi? Kimi aldı?
_
Çantayı sonunda kaptı,
Olmayacak yola saptı.
Sıçrayamadı çekirge,
Sonunda bilmem ne yaptı?
_
Atına çakmışlar nal’ın,
Kendi ayağında nalın,
Haykırdı canımı alın,
Kıyısında bir kanalın.
_
Tesbih, iplere dizildi,
İnsan, kurşuna dizildi.
Çalan, midesinde zildi,
Defterden biri çizildi.
_
Milyon değil, önce bindik,
At inip, eşşeğe bindik.
Yokuşu tırmandık, indik.
Bazen eşşeğe ters bindik.
_
Gönül nelere katlandı?
Bölündü, dörde katlandı.
Daldan dallara atlandı,
, Evlendi; ev, bark, kat’landı.
_
Hüzünle, dertle yas’landı,
Omuz bulunca yaslandı.
Yaşlandı; önce aslandı,
Şimdi bastona yaslandı.
_
Ellerinde iki çıkın,
Bağırdılar: Çıkın! Çıkın!
Haykırdılar, zorla tıkın!
Haddinizse bir acıkın!
_
Üzerinde partal kazak,
Sevinir, denirse,’kazak’,
Ömrünce söylenmiş:Yasak!
Dertleri nereye yazak?
_
Attığı, nara, dayaktı,
Evini, barkını yaktı,
Düşünmedi hiç sonunu,
Kendi çırasını yaktı...
_
Kafama çok şey takıldı,
Peşe çok insan takıldı.
Yolumuzdan sapmadıysak
Şükür ki sebep, akıldı...
_
Dağda, bayırda çok gezdik,
Her an gönüllerde gezdik.
Doğruyu, eğriyi sezdik,
Bazen birbirimizi ezdik...
_
Biz de doğarken ağladık,
Bazen gülerken ağladık,
Yıllar boyunca çağladık,
Zalime el bağlamadık...
_
Pespembe taze güldük,
Hep doyasıya güldük.
Bir olmaza büküldük,
’Ağlancak’ hale güldük...
_
Suçluyduk ki af olduk,
Akıllıydık, saf olduk.
Düşünceydik, lâf olduk,
Vatana saf saf olduk...
_
Hep, ben ve bana,dedik,
Para, miras, halt yedik.
Yetmedi bunca gedik,
Birbirimizi yedik....
_
Taze bir yeşil daldı,
Gözleri ufka daldı.
Ufacık bir sandaldı,
Sulara derin daldı...
_
Kolleksiyonlar puldu,
Değerler, para, puldu.
Çırpındı durdu insan,
En son Mevlâ’yı buldu...
_
Gördüğü hayâl, düştü,
Tek amacı cümbüştü.
Şöhretti istediği,
Gam çukuruna düştü...
_
O da orduda erdi,
Vatanını severdi.
Kırpmadan hiç gözünü,
Koştu, canını verdi...
_
Seviyordu özünden,
Dönmedi hiç sözünden.
Bir yangın yüreğinde,
Tüter gönül közünden...
_
Akla suçunu, akla,
Şu saçındaki ak’la.
Sakla, her şeyi, sakla,
Ölüm gelmiyor akla...
_
Âleme bir nazar kıl,
Ağarmış saçlarla, kıl,
Varsa başında akıl,
Aksatmadan namaz kıl...
Hâlenur Kor
5.0
100% (1)