Para, gübre gibi etrafa yayılmazsa işe yaramaz. baco
yarsuad
yarsuad

KİME NE DEYİM -5-

Yorum

KİME NE DEYİM -5-

( 3 kişi )

1

Yorum

5

Beğeni

4,7

Puan

1285

Okunma

KİME NE DEYİM -5-

Kaşı bismillah; Aşkıyla mayalar
Allah sevmezse;Dünya oyalar
Doğayı seyret, ibretlik olaylar
İlk mezarcı karga;Ne deyim(1)

Bok böceği ,bokun yuvarlar
Öpüp ,koklayıp; Çok severler
Miski ambere, tercih ederler
Meşrebi ;Böceğe Ne deyim

Arı ;Boka ,pise, çiçeğe; Konar
Hepsin toplar;Derman eder
İğnesi zehir, gizler; Balın sunar
Meşrebi Hak;Arıya Ne deyim

insan toprak;Toprak kısım,kısım
Aynı tende; Ruhla nefs , hasım
Zaaflar;Şeytana uzatır, pasım
Nefsi emmare ,Kime Ne deyim

insan çiğ, nefs ham;Pişmesi hak
Bizden bize giden yollar çok
İlim eğitimle pişer başka yok
Kirli bilgisine tapana,Ne deyim

insana eğitim ,toprağa tarım
Huya uygun verilmezse; Yarım
Milleti Millet yapan; Eğitim derim
Esnafa;Ahilik yakışır,Ne deyim

Aslı Süfyan olandan;Yezit doğar
İsteyene; Haktan rahmet yağar
Yazdıklarımı soran olursa eğer
Bilsinler bende, Şahabendeyim

Siyasilerin ’bağ bozumu’, değerler
Milleti;Ümit,korku, zaaf; Eğerler
Elli yıl sonra ;Dildeki meğerler
İnsan diler;Hak yaratır Ne deyim

Yarsuadım;Allah der,Allah ararız
O, bizde ;Biz onsuz;Ona ahlar’ız
Zaaf,nefs,para,makam-ı;İlah’larız
Dal budar;Bahçıvana, Ne deyim


HAYIRLI OLAN CUMANIZ GÜZELLİKLERE VESİLE OLUR İNŞAALLAH


1-İLK MEZARCI KARGA

“Nihayet Allah, ona kardeşinin ölmüş cesedini nasıl örtüp gizleyeceğini göstermek için yeri eşeleyen bir karga gönderdi. "Yazıklar olsun bana! Şu karga kadar olup da kardeşimin cesedini örtmekten âciz miyim ben?" dedi. Artık pişmanlık duyanlardan olmuştu.” (Maide, 5/31)


O zamana kadar herhangi bir adam ölmemiştir. Bu sebeple ölen bir kimsenin cesedinin ne yapılacağına dair ortada bir görgü, bir bilgi yoktu. Katilin öldürdüğü kardeşini ne yapacağını bilmemesi son derece normaldir. Allah kıyamete kadar ölen insanların gömülecek yerleri olan toprak altını gösterecek şekilde bir karganın rehberlik yapmasını ön görmüştür.

Habil’i öldüren Kabil, kardeşinin cesedini ne yapacağını bilmediği için şaşkınlık içinde kaldığı bir sırada, söz konusu karga kendi kardeşlerinden olan bir kargayı gömmek için toprağı eşmiş ve ölüsünü oraya gömmüştür. İşte Kabil, bu yepyeni usulü -kargadan öğrendiği için- ve bir süre zarfında bir şey yapamadığından, “karga kadar da mı olamadım” deyip hayıflanmıştır. Mesele, bir toprağın kazınması değil, bir cesedin nereye gömüleceğini bilmeyen bir aceminin mezar formülünü bulma sorunudur.

Kur’an’da, Kabil’in kardeşi Habil’i öldürmesinden dolayı pişman olup olmadığından bahsedilmez. Pişman da olabilir... Onun için “Kardeşini öldürmekten pişman olmuyor da nasıl gömeceğini bilmediği için mi pişman oluyor?” şeklindeki karşılaştırma isabetli değildir.

İbn Âşûr, görünen çirkin şeylerin örtülmesini istemek kabilinden olan bu büyük sahnenin, insanlığın medeniyet yolunda attığı ilk adımı temsil ettiğini, aynı zamanda taklit ve tecrübe yoluyla kazandığı ilk bilgi olduğunu kaydeder. Ona göre bu olay insanın kendisinden daha zayıf varlıklardan bilgi edindiği sahnelerin de ilkidir. Nitekim (daha sonra) insanlar güzel görünmek için de hayvanlara benzemeye çalışmışlar; renkli, güzel deri elbiseler edinmişler, çiçeklerle, kıymetli taşlarla ve renkli tüylerle süslü taçlar giymişlerdir. (Tahrir, ilgili ayetin tefsiri).

Neden Karga?

Öldürülen bir insanın toprağa gömülmesi, vahiy yoluyla değil de bir karga marifetiyle bildirilmiş ve başka bir canlı değil de karganın gönderilmesi üzerinde durulmuştur. Bu hususta bize ışık tutacak iki önemli nokta olabilir:

Birincisi, bilginin bir sebebi ilâhî vahiy ise, bir diğer sebebinin de araştırma ve deney olduğuna işaret edilmektedir.

İkincisi, karga daha çok leşe konar, yani onun en çok zevk aldığı budur. Adam öldüren kimse, insanlık şeref mertebesinden kendini azletmiş ve kana susayan bir mahlûk seviyesine inmiş demektir.

Çünkü Cenâb-ı Hak, mutlak hikmet sahibidir, hiçbir olayı, kıssayı ve misali hikmetsiz nakletmez. Kur’ân-ı Kerîm’i okurken bilhassa bu hususa çok dikkat etmemiz ve her olay, kıssa ve misalin hikmetini araştırıp bulmamız gerekir.

Nefis ülkesinde kalmakta ısrar eden, akıl kapısından gönül ülkesine girmeyi ısrarla reddeden toplumlar hedefsiz kalacaklarından, birbirlerine düşman olacak ve birbirlerini öldüreceklerdir.

Kıskançlık ve benzeri nefsânî duygulara boyun eğen insan, kardeşini dahi öldürebilir; ancak bunun sonu dünyada insanı içten içe yakan vicdan azabı ve pişmanlık, âhirette ise cehennem ateşidir. Kıskançların gözleri kendi üzerlerindeki nimetlere karşı kördür; Allah’ın kendilerine lütfettiği nimetleri göremezler, başkalarının ellerindeki nimetleri görür ve onlara karşı kin güderler.
Şüphesiz bu durum kötü bir hastalıktır. Bu hastalığın şifası ise İslâm’ın kurallarını yaşayarak nefsi terbiye etmek ve onu kötülükleri emreden bir nefis olmaktan çıkarıp Allah’ın kendisine lütfettiklerine razı olan bir nefis haline getirmektir.


sorularla İsalmiyetten alıntı derleme .




Paylaş:
5 Beğeni
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Şiiri Değerlendirin
 

Topluluk Puanları (3)

5.0

67% (2)

4.0

33% (1)

Kime ne deyim -5- Şiirine Yorum Yap
Okuduğunuz Kime ne deyim -5- şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
KİME NE DEYİM -5- şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
İsmailoğlu Mustafa YILMAZ
İsmailoğlu Mustafa YILMAZ, @ismailoglumustafayilmaz
20.4.2018 10:53:58
Yüce Duygular yüklü şiiriniz şahlanmış...
Sesiniz ve kaleminiz coşsun...
...................................... Saygı ve selamlar..
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL