Para, gübre gibi etrafa yayılmazsa işe yaramaz. baco
Selim Temiz
Selim Temiz

DÖRT AYLAR'DAN MUHARREM

Yorum

DÖRT AYLAR'DAN MUHARREM

( 16 kişi )

7

Yorum

20

Beğeni

5,0

Puan

2790

Okunma

DÖRT AYLAR'DAN MUHARREM

DÖRT AYLAR'DAN MUHARREM

==============================================================================================================
İmam Hüseyin ve Kerbela vahşeti Prof. Dr. Haydar Baş [email protected] 30 Eylül 2017, 00:00 583 Bugün İmam Hüseyin’in Kerbela toprağında şehit edildiği gün. Muharrem’in 10’u, İslam âlemi için büyük bir matem günü… İmam Hüseyin (a.s.), şehadetiyle Allah’a yürüyüp, vuslat şerbetini içmiştir. Muharrem’in 10’u aynı zamanda tarih boyunca pek çok olayın vukû bulduğu bir gündür: Hz. Âdem’in tevbesinin Allah tarafından kabulü, Hz. Musa’nın kavminin Firavun’un gazabından kurtulması, Hz. Nuh’un gemisinin karaya kavuşması, Aşura çorbasının yapılarak Tufan’dan kurtuluşun kutlanması, İbrahim Peygamber’in doğumu, Süleyman Peygamber’in tevbesinin kabulü ve mülkünün kendisine iadesi, Eyyub Peygamber’in dertlerinin şifa bulması, Yunus Peygamber’in balığın karnından çıkması... Hz. İsa (a.s.) o gün dünyaya gelmiş ve o gün semaya yükseltilmiştir. Bu zikrettiklerimiz hep aynı güne, Muharrem ayının 10’una denk gelmektedir. Fecr Sûresi’nin 2. ayetinde geçen "on geceye yemin olsun" ifadesinin tefsirinde, ayette geçen on gecenin Muharrem ayının ilk on günü olduğu beyan edilir. İnsanlığın kurtuluş sembolü olan 10 Muharrem günü, ‘kan dökülmez, cana kıyılmaz, hiçbir canlının hayatına kast edilmez.’ Böyle bir günde insanların canını, malını, namusunu koruması ve kollaması gerekenler Âlemlere Rahmet Hz. Muhammed’in (s.a.v.) “oğlum” dediği Hz. Hüseyin’i (a.s.), onun çocuklarını, aile efradını ve sülalesini soykırıma tutup şehit ettiler. Bu bir vahşettir. Bu bir soykırımdır. Hiçbir insanın ibadetle elde edemeyeceği çok üstün bir makamdır şehitlik makamı… Bütün peygamberlerin 10 Muharrem’de kazandıklarını Hz. Hüseyin, şehadet rütbesine kavuşmakla kazanmıştır. O bakımdan Hz. Hüseyin nebilere denk bir insandır. Bugün de Müslümanlara düşen vazife Hz. Hüseyin’in (a.s.) matemini tutmaktır. Hakikatte Peygamber Efendimizin yolundan gitmemiz gerekir. Ehl-i Beyt’in matemini tutmaya mecburuz ve de memuruz. Kerbela katliamının gerçekleştiği günden beri yapılan vahşet unutturulmamış; İmam’ın (a.s.) şehadeti, neden kıyam ettiği, neden öleceğini bildiği halde Kerbela yolculuğuna çıktığı asırlar boyunca dilden dile, gönülden gönüle aktarılmıştır. O büyük İmam, bunu, kanını akıtarak sağlamıştır. Allah şefaatlerinden ayırmasın. Kerbela katliamı, maymunlarla oynayan, aile efradıyla ilişkiye giren, Çarşamba günü Cuma namazını kıldıran Yezid’in, İslam ümmetine halife olamayacağının dünyaya haykırıldığı gün olmuştur. Bugün dahi İmam Hüseyin’in şehadeti konuşuluyor, Yezid’in yaptığı vahşet anlatılıyorsa, bu İmam Hüseyin’in hak İmam olduğunun da ispatıdır esasen… Hüseynî mantık budur. Allah rızasını umarak, sırf Allah rızası için kanını, canını, evladını, akrabasını, malını hiçe sayabilmek… İslam’ın doğruları rayından çıkmasın, ümmet yanılmasın diye kendini feda edebilmek… Hakkın bâtıl ile örtüldüğü, doğrunun yalanlar ile gizlendiği dönemler gördü İslam tarihi. Gadir-i Hum günü hilafeti ilan edilen, 120 bin sahabenin duyduğu vasi tayininin 3 ay sonra unutulmasına şahit oldu. Resûlullah’ın “Ehl-i Beyt’im” dediği Hz. Fâtıma’nın, Hz. Ali’nin, Hz. Hasan’ın, Hz. Hüseyin’in ümmetin nazarında yok sayıldığı günlerden geçti. Yine İslam tarihi; İmam Ali Efendimizin velayetinin unutturulduğu; Ehl-i Beyt’in gizlendiği; camilerden Hz. Ali’ye küfredildiği ve “koltuk elden gidecek” kaygısı ile Masum İmamların hapislerde süründürüldüğü, can endişesi yaşadığı günlerden geçti. Hz. Hüseyin Efendimizi, 72 ok ve kılıç darbesi ile şehit ettikten sonra onun mübarek vücudunu çırılçıplak bıraktılar, başını gövdesinden ayırdılar, mızrağa taktılar ve bedenini atlara çiğnettiler. Dini, halifelik koltuğu uğruna kullanan zihniyet yaptı bunları… Hz. Hüseyin mazlumdu. Çünkü 72 yâreni ile çıktığı yolculukta, öleceğini bile bile 30 bin kişilik Yezid’in ordusu ile savaşmış; kanını, yanlışları ikaz için esirgememiştir. Üstelik onun kanı, sadece Yezid gibi din ile alakası olmayan bir kişinin iktidarına kıyam değil, Sakife ile başlayan sapmayı durdurmanın tek yolu olmuştur. Şehadete yürüyeceği günün sabahında karşısındaki Yezid ordusuna bir konuşma ile Ehl-i Beyt’in önemini ve onlara itaati anlatmıştır. Bu konuşmanın netice vermeyeceğini gören İmam (a.s.) şu duayı buyurmuştur: "Allah’ım! Biz Peygamber’in (s.a.v.) Ehl-i Beyt’i, O’nun torunları ve yakınlarıyız. Allah’ım! Bize zulmeden ve hakkımızı gasp eden kimseleri zelil ve mahvet!” (Maktel-i Harezmî, c.1, s.249). Amin.
==============================================================================================================

Hz. Âdem’in tevbesinin Allah tarafından kabulü,
Hz. Musa’nın kavminin Firavun’un gazabından kurtulması,
Hz. Nuh’un gemisinin karaya kavuşması,
Aşura çorbasının yapılarak Tufan’dan kurtuluşun kutlanması,
İbrahim Peygamber’in doğumu,
Süleyman Peygamber’in tevbesinin kabulü ve mülkünün kendisine iadesi,
Eyyub Peygamber’in dertlerinin şifa bulması,
Yunus Peygamber’in balığın karnından çıkması,
Hz. İsa (a.s.) o gün dünyaya gelmiş ve o gün semaya yükseltilmiştir.
Bu zikrettiklerimiz hep aynı güne,
Muharrem ayının 10’una denk gelmektedir.

Bakara suresi-183. Ayet: Ey iman edenler!
Allah’a karşı gelmekten sakınmanız için oruç,
Sizden öncekilere farz kılındığı gibi, size de farz kılındı.

Bu ayeti kerimeyle bize sesleniyor,
Diyor ki ey iman edenler, tam bir şekilde tabi olanlar,
Unutmayın ki biz sizden önceki iman ehli olanlara da bu orucu emrettik ve tutturduk.

Sizden önce gelmiş iman ehlinin başı olan 124,000 peygamberi bu oruç hürmetine bağışladık af ettik,
Bu orucun içinde atfettiklerim var.

Bütün peygamberlerin 10 Muharrem’de kazandıklarını Hz. Hüseyin, şehadet rütbesine kavuşmakla kazanmıştır.
Gün gelecek ki, tüm mescitler dolup taşacak,
Herkes kendini Müslüman zan-edecek de,
İçlerinde tek mü’min olmayacak demiş Kur’an Allah,

Yani “O “ oruç, abı hayattır,
O suyu tutacak bir kap,o kap tutacak bir el,
O abı hayatı içecek bir can,
Nuru ehlibeyt ile kelama dönüşür,
İnsan suresi:6. ayette buyurduğu gibi...
=============================================================================================================
Meal Karşılaştırma | Tevbe ; 36. Ayet (Arapça)
اِنَّ عِدَّةَ الشُّهُورِ عِنْدَ اللّٰهِ اثْنَا عَشَرَ شَهْراً ف۪ي كِتَابِ اللّٰهِ يَوْمَ خَلَقَ السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضَ مِنْهَٓا اَرْبَعَةٌ حُرُمٌۜ ذٰلِكَ الدّ۪ينُ الْقَيِّمُ فَلَا تَظْلِمُوا ف۪يهِنَّ اَنْفُسَكُمْ وَقَاتِلُوا الْمُشْرِك۪ينَ كَٓافَّةً كَمَا يُقَاتِلُونَكُمْ كَٓافَّةًۜ وَاعْلَمُٓوا اَنَّ اللّٰهَ مَعَ الْمُتَّق۪ينَ
Diyanet İşleri Başkanlığı
Şüphesiz Allah’ın gökleri ve yeri yarattığı günkü yazısında, Allah katında ayların sayısı on ikidir. Bunlardan dördü haram aylardır. İşte bu Allah’ın dosdoğru kanunudur. Öyleyse o aylarda kendinize zulmetmeyin. Fakat Allah’a ortak koşanlar sizinle nasıl topyekûn savaşıyorlarsa, siz de onlarla topyekûn savaşın. Bilin ki Allah, kendine karşı gelmekten sakınanlarla beraberdir.
Diyanet Vakfı
Gökleri ve yeri yarattığı günde Allah’ın yazısına göre Allah katında ayların sayısı on iki olup, bunlardan dördü haram aylarıdır. İşte bu doğru hesaptır. O aylar içinde (Allah’ın koyduğu yasağı çiğneyerek) kendinize zulmetmeyin ve müşrikler nasıl sizinle topyekün savaşıyorlarsa siz de onlara karşı topyekün savaşın ve bilin ki Allah (kötülükten) sakınanlarla beraberdir.
Kuran Yolu
Doğrusu Allah’a göre ayların sayısı, Allah’ın gökleri ve yeri yarattığı günkü yazısına uygun olarak on ikidir; bunlardan dördü haram aylardır. İşte doğru olan hesap budur. O aylarda kendinize zulmetmeyin, müşrikler sizinle topyekün savaştıkları gibi siz de onlarla topyekün savaşın. Bilin ki Allah buyruklarına karşı gelmekten sakınanlarla beraberdir.
=============================================================================================================

Paylaş:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Şiiri Değerlendirin
 

Topluluk Puanları (16)

5.0

100% (16)

Dört aylar'dan muharrem Şiirine Yorum Yap
Okuduğunuz Dört aylar'dan muharrem şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
DÖRT AYLAR'DAN MUHARREM şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
İsmailoğlu Mustafa YILMAZ
İsmailoğlu Mustafa YILMAZ, @ismailoglumustafayilmaz
18.4.2018 16:33:44
Duyguların sesi, şiirde kendini bulmuş...
Her çağrı gönlünüzün sesi olsun...
......................................... Saygı ve selamlar..
Etkili Yorum
Işık  Mehmetali
Işık Mehmetali, @isikmehmetali
16.4.2018 22:08:24
5 puan verdi
Çok şey okudum ALLAH RAZI OLSUN
Kalemin susmasın
_____________________________Selamlar
Mahmut Mücahit Özdemir
Mahmut Mücahit Özdemir, @mahmutmucahitozdemir
16.4.2018 19:04:18
5 puan verdi
Severek okuduğum güzelliklerle dolu övgülere layık çalışmanızı canı gönülden kutlarım değerli Üstadım..

Selam,saygı ve dualarımla..
Etkili Yorum
erbensalim
erbensalim, @erbensalim
16.4.2018 18:19:35
Paylaşımınızı beğeni ile okudum
sözleri çok etkileyici
kutlamamak elde değil
kutlarım başarılı çalışmanızdan dolayı
yüreğine ellerine saglık hep böyle
değerli vede güzel paylaşımlar buluşalım
nice şiirlere
Etkili Yorum
Cemal İnan
Cemal İnan, @cemalinan
16.4.2018 13:57:04
5 puan verdi
Okurken huşu bulduğum mükemmel bir eser.
Ustasını., gönülden tebrik ediyorum. Güçlü kaleminiz daim olsun.
SADIK YILMAZ
SADIK YILMAZ, @sadikyilmaz
16.4.2018 12:33:05
5 puan verdi
Anlamlı ve güzel şiir tebrikler hocam
Mehmet SEMERCİO.
Mehmet SEMERCİO., @mehmet-semercio
16.4.2018 12:01:35
5 puan verdi
Emeğinizi ve bu güzel duygularınızi kutlarız hocam.
Allah bizi doğrudan ayırmasın
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL