0
Yorum
7
Beğeni
0,0
Puan
1527
Okunma

GÜNEŞ GÜLÜ
Hep içimde bir heyecan
Bir coşku, bir fırtına
Dizgininden kopmuş atlar gibiyim
’Koş koş, yaz!’
diyor içimde bir ses,
Yemeği bırak, su içmeye bile
Zaman bırakmıyor bir nefes
İtekliyor beni durmadan;
Ayrılık mı zor
Yoksa kavuşmak mı sana
Kaç mevsim bahar geldi
Yaz geldi, kış geçti
Kar geçti dağlardan
Geçemedim bir türlü sevdandan!
*
Döner durur hâlâ başım
Sevdan benim can yoldaşım
Yaşar mıyım ölü müyüm
Aşktır benim mihenk taşım
Aşkla dilden düşen dize
Can veriyor hepimize
Gün çıkarken tepemize
Iş’kın benim can yoldaşım
Gülen gözlerinin feri
Kâlbe esin veren peri
Düşürürken cemreleri
Sensin gülüm tek sırdaşım
Güneş gülü aşkın hası
Ruhum sevda fabrikası
Alâmeti farikası
Sevdan benim can yoldaşım
Nerden gelir doyumsuzluk
Sanma bu bir uyumsuzluk
Uzayıp giden sonsuzluk
Güneş gülüm can yoldaşım
Şaban AKTAŞ
19.03.2018 - 11.37
Fotoğraf: Vikipedy
Güneşin heliosferik döngüsü ve gezegenler...
F/İNİŞ
Ne sonundayım yolun
Ne de başında
63. kilometre taşında
Yaklaştım sona doğru,
Dur oğlum; atım isss
Eşeğim çüşşş,
Dedi yeis ile seyis!..
Bitti artık yükseliş
Bundan böyle iniş
65. den itibaren çöküş
Dikkat; ayağın kayar
70. de finiş
Dünya hali işte bu
Hepsi belki bu kadar!..
Koş ile dur, coş ile cûş
iki nokta: Çüşşş;
Ardından sonsuza değin
Zamansız uçuş başlar
Al eline kalemi;
Öyle mi, şöyle mi, böyle mi
Gel, seyre dal âlemi!..
Şaban AKTAŞ
18.03.2018
Şaban Aktaş
Dün, 23:19 ·
SENİ ANDIM
Seni andım uzak elde, çınladı mı yâr kulağın
Gülden eser var mı tende, kurudu mu gül dudağın ?!
Kalmadı o eski şevkle o eski heyecan bende
Kâlbim kırık, ruhum yorgun, bir garip hâl var bedende?!
Kırda çiçekler rengârenk, uçup gitti bir kelebek
Ne tatlı dil vardı sende, arıya bal petek petek?!
Çok özledim yâr ben seni, bakışını ellerini
Saçlarında çiçek çiçek yele bırak tellerini
Yanına bir varamadım; çok istedim göremedim
Tel tel ipek saçlarına ellerimi süremedim
Aaah, yaram derinde bilesin, çıkıp da bir gün gelesin
Bu yangın sönmez ki sensiz, gözyaşımı sen silesin!
Şaban AKTAŞ
18.03.2018
YAŞAM VE ÖLÜM
Sessizce kulak ver izle dünyayı
Bir günde kaç insan gidip geliyor
Yüzyıl geçsin hele varsa kolayı
Eskilerin hepsi yenileniyor
Çok yaşasan haydi yüz yıl yaşarsın
Sular gibi çağlar gürler coşarsın
Feleğin ç/arkında kayar düşersin
Kimse kaç günü var hiç bilemiyor?!
Ne büyük bir şans ki doğmuşuz bir kez
Ömrün kıymetini bilmeli herkes
Yaşar iken alıp verdiğin nefes
Kesilince daha geri gelmiyor
Yosulun hırkası dar mı dikilmiş
Varsılın serveti zor mu çekilmiş
Ne var ne yok her şey yere dökülmüş
Dünya hiç kimseye baki kalmıyor
Kainatın elbet bir düzeni var
Güneşle kaynayan bir kazanı var
Hakikatı Hak için yazanı var
Amel defterini kimse silmiyor
Aktaş yaşar iken gördü ölümü
Hakikat yoluna serdi k/ilimi
Hak sırrına eren anlar dilimi
Beni Hak’tan başka kimse bilmiyor!
Şaban AKTAŞ
17.03.2018- 19.53
GİZLİ GİZLİ
Tek bende suç, bende hata
İsyanım var bu hayata (?)
Hep içime ata ata
Tatlı candan bezmişim ben!
Senli benli, sizli bizli
Dertlerim var gizli gizli
Kötü kaderi kim çizdi
Hep acılı gezmişim ben!
Merhametten maraz doğar
Marazından garaz doğar
Her gün biraz biraz boğar
Kendimi çok ezmişim ben!
Olmaz olsun kötü kader
Çekilmez bunca dert keder
Bunca kahır zehir yeter
Nankörleri çizmişim ben!
Şaban AKTAŞ
19.03.2018 - 22.31
Fotoğraf: Şaban AKTAŞ
Myra antik kenti tiyatro mask
ÇOCUKÇA
Koşarken düşer çocuklar
Düşe kalka öğrenirler
Salım salım salıncaklar
Gülüp coşup eğlenirler
Ne güzeldir çocuk olmak
Elinden tutan el bulmak
Koşup terleyip yorulmak
Toza kuma belenirler
Hem açlığı hem tokluğu
Oynar iken unuttuğum
Hani benim çocukluğum
Düşlerim geri gelirler
Ölmeden içimde çocuk
Yazdım işte bir şarkıcık
Her çocuğa bir öpücük
Minikler çok sevinirler
Yanakları elma şeker
Öptüm sizi teker teker
Torunları canım çeker
Çocuklar çok sevilirler
Şaban AKTAŞ
19.03.2018 - 20.01