0
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
2645
Okunma

katlanır mısın bir gül için, bin derde bin cefaya?
göze alır mısın aşmak için, gücün yeter mi sahraya?
sen kaf dağının ardında buluştuğum, hayalimdeki resim
ilkbahar yağmurlarına eşlik eden, lezzet katan nefesim.
hey gemici asıl küreklere, haydi durma asıl
ne olur daha fazla geciktirme, asıl küreklere
gemi limana uzak değil, her ânın en son fasıl
bismillahlı yolculuklar serinliktir, asil yüreklere
belli ki nişanı kalbinde, imzaya gerek koymaz
ki; inanarak yakıştırır kendine, ömrüm dediğini.
her mecnun yüreğinde saklar leylasına doymaz
ölüm, sarar bedeni ve giydirir sonsuzluk kefeni
bir gün veda edeceğiz gönül gözüyle
ölümün keşif kolları, gözler yolumuzu
insan, insanca olabilmeli kendi özüyle
bütün kir ve pastan kurtarmak ruhumuzu
bir hayat hikayesiydi, hüznün eylül güneşi
acılardan kale yapmış, burçlarda ulubatlı
benim diyen dayanamaz, imrendirir dervişi
bir kördüğüm labirenti, matruşkalı kırk katlı.
kabuk yarayı et kemiği, hepsini kundaklar toprak
sen gönül bahçemde doludizgin, mevzuu bir bilmece
dünyevi kaygılar geçicidir, ne biriktirdin sen ona bak
gönlümü dolduran aşkımsın, gönül bahçemde tek hece
yusuferdoğan
5.0
100% (1)