Bunlar,
yaklaşan emeklemeler mesel tümcesi ülkelere
Gurbete gitme nolur
Ölüm var troya’da
Atları ehlileştiren ellerim kalem tutmaz yazları
Kederi yelelerinden moğol istilası şiddeti sürülerin
Yılkı, mahzun ve özlemle fırlatılmışım
Paslı bir mermiyle sürüyorum
Tarihin gölge oyunlarına perdeden hariç

Zihnini cebine koyanlardan kaçgın
Deliliği azametle huşûya eklemleyen
Sargın sirrusların gri yağmuruna dualanan kurak
Aldı,
Bırakmaz
Zihnini kaçıran delileri
Biz güzel karşıladık
Seyyarelerden mağlubiyet takı gökkuşakları onların

Onların,
Kimseye ödünç verilmeyen bakışları var
Tanrı,
Hafızayı unutmak için yarattı

Bozkırlıydık ve çöle yakın meridyenlerimiz oldu hep
Kimi çağırmak istesek vahalarımıza
Susuzluk büyüdü
Büyüdü ve
Kızıl kumlarla rüzgarlara ulandı
Talazı yağmura kesen kurak
Yağmura çıktı dualarla
Sütleğen sütü, kan ılığı
Aç ihtiyarlar, maça kalpli çocuklar
Herkes, her yerde. Her.

Yine de bir tek delileri seviyor yılkı at
Yarışmak kürek cezası pul ve para ve tanrı
Şeytanı gizli özne yapan seçimler
Gitme n’olur

Talibi olmayan iç burkmalarını sav
Yanaştığın dalları göğe saçıyorum
Kabil’in kargası bu ispiyon
Yere kiraz damladı

Öyle bir sıtma ki solumak
Mütemadiyen, özlemle titriyorum
Neyi özlüyorum?

Bilirim ki yaşamak bilmeden solumaktan geçer.