0
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1167
Okunma

Bir yığın kitap dolu oda
okunmuş ya da okunmamış,
iki adet bilgisayar
ortada bir çalışma masası,
uzandığım yatak;
ve gönlümün bütün tasası
kalacak ardımda dostlar,
çekip gideceğim
herkes gibi ben de
bunca karmaşanın ortasında
bilemiyorum hiç
daha kaç yıl ömrüm kaldı,
umarım yarım kalmaz
bestelediğim şarkılar, türküler,
şiirlerim kitaplaşır
günbegün ömrün sonu
gün batımı gibi yaklaşır...
Sakın kimse dert etmesin;
yaşayacağımı yaşadım
güzel insanlar tanıdım;
acılı sevinçli
kederli, güzel günler gördüm
hiç boş değil; soluk soluğa
dolu dolu geçti ömrüm
iyiden güzelden yana oldum,
daha ne olsun
ağzım ile kuş tutsam,
dere tepe gezip tozsam
bir iniş bir yokuş tutsam
nefesim kesilecek
dilim susacak bir gün,
düz bir çizgide uzanacak
yüreğimin eğrisi doğrusu,
sonsuzluğa açılacak yolum...
Şaban AKTAŞ
05.03.2018 - 14.49
GÖZÜM YOLLARDA
Bir deli bahar var şu mor dağlarda
Açılıp saçılmış çiçekler yolda
Yâr gitti gideli neşem kalmadı
Gönlüm dağ ardında gözüm yollarda
Örümcekler örüm örüm ağ örmüş
Ağına düşenler ölümü görmüş
Kim bir gül uğruna ömrünü vermiş
Aşkın ağlarında gözüm yollarda
Sıralıdır arda ardına mor dağlar
Gözüm yaşı seldir durmadan çağlar
Gün batarken yanar tutuşur dağlar
Gönül bağlarında gözüm yollarda
Karıncalar yüksek yapmış yuvayı
Su sızmasın deyi çekmiş sıvayı
Seninle kokladım gülüm havayı
Yağmurlar sağanak gözüm yollarda
Şaban AKTAŞ
04.03 2018
BELKİ BİR MASAL
Benzer düşler geçti
benim de bu sabah içimden
böyle soğuk bir mevsimde
varıp gitmek
sıcak bir sahil kasabasına
alıp sevgilimi yanıma
başbaşa kalmak isterdim
hem bugün
onun da doğum günü
o da çok sevinirdi
ne çok mutlu olurduk ikimiz...
Ah Orhan Veli
garip şairim benim
ülkesi önemli değil
ekvatora yakın bir yer olsun
kıyısında mavi sular
beyaz upuzun bir kumsal
istediğim yalnızca sessizlik
yalnızca dalgaların sesi
ve karşımda sevgilim
başka ne isterdim ki?!
Yel eserken
mavi denizden efil efil
gözleri gözüme
elleri elime değsin
rüyâ gibi bir aşk
belki de bir masal
bilmem kaçıncı mevsim;
ne kadar çok
aynı şeyleri özlemişiz
ne olmuş böyle bize
düşe düştüm
ben de işte dize dize...
Bitmedi belki daha
yarım kalan şarkılar
yarım kalan aşklar gibi
kaldığı yerden
hep yeniden bir daha
bir daha, bir daha başlar
ve işte düşler denizinde
yine sükutu hâyâl;
en güzel yerdesin sevgili
aşk ateşin içinde
ateş ise yüreğimde
yüreğim aşkın şiir dili...
Şaban AKTAŞ
03.03.2018 - 19.40
NERDEN BİLESİN?!
Daha senin yaşın kaç ki bilesin
Anlatayım da gözyaşın silesin
Dizimin üstünde sürmeli ceylan
Yaş gözüne düştü nerden bilesin?!
Gözden göze damla düşer mi düşer
Sevdayla yanar kâlp pişer mi pişer
Bir sürmeli ceylan okyanus aşar
Deryayı ummanı nerden bilesin?!
Bir damla gözyaşı deyip de geçme
Ben içtim ateşi bir de sen içme
Güzeller güzeli seçmeden seçme
Böyle bir güzeli nerden bulasın?!
Gönül sevdi ise gözlerini yum
Yalnız kâlbi dinle de ki ben buyum
Gözümün yaşıyla gözünü yudum
Yaşamadan aşkı nerden bilesin?!
Aktaş anlattı aşk neyin nesidir
Duyup dinlediğin gönül sesidir
Göğsümde bir bülbül gül kafesidir
Sen gül sevmediysen nerden bilesin?!
Şaban AKTAŞ
05.03.2018
Fotoğraf: Şaban AKTAŞ
KAV ÇAKMAK
İnsan olmak ancak
Alet yapabilmeyi
Öğrenmek ile başlar
Yiyecek ekmek
Hava su kadar
Bilgi de gerek insana
İstediğin kadar elini göğe aç
Hiçbir işe yaramaz,
Çünkü bilgisiz insan
Tanrıya da varamaz,
O, ilk emrinde "Oku!’ dedi
Okumayan karacahil
Bilgisiz toplumlar tarihte
Her zaman boku yedi!..
Ortadoğuya bak,
Ne hale geldi
Kan gölünde ördek avı(!)
Emperyalist lejyonerler
Amerikan uçakları
En modern ateşli silahlarla
Yakıp kül ediyor ortalığı...
Artık işe yaramıyor
Dedemin çakmağı kavı
Tanımadıysak çağımızı
Teknolojiden uzak
Bindiğimiz otomobili,
Kendimizi düşmana karşı
Savunacak silahlarımızı
Yapamıyorsak uçağımızı
Dilim dilim doğrayıp
Yakıp kül ederken
düşman silahlarıyla canı
Almadıysak dersimizi
nasibimizi bilimden
Bin yıllık dualar
Eksik olsun dilimden!..
Şaban AKTAŞ
04.03.2018 - 08.42