10
Yorum
10
Beğeni
5,0
Puan
663
Okunma
Şansızlıklar yağmur gibi yağıyordu üzerine,
Çığlıkları duyulmuyordu kapılar ardından,
Sanki başka dil konuşuyordu feryatlar,
Sıvazlanmıştı sırtı, acılı çamurlarla...
Tek umut kalmamıştı kurşuni sabahlarda,
Gecenin alaca karanlığına sarkardı zaman,
Söyleyemedikleri bir bir dizilir boğazına,
Bir ömrüne bin nasihat gelseydi zamandan...
Hayat kamburunu batırırdı kör bedenine
Gururlu bakışları ıslak gözlerini saklardı
Soğuk sessizlikte kalbini ısıtmaya çalışır
Birden irkilip, korkuyla bedenine sarılırdı...
Kader kervanları dizilmişti kurşuni sabahlara,
Her duraktan topluyordu yolcuları,
Urbasına sakladığı başını sallıyor usukca
Bu gidişin bir dönüşü olacak mı diyordu...
Sanki cehennemi yaşıyordu o an hayatı,
Söyleniyordu, güneş parlayacakmı umuda
Ağırlaşan havanın kokusunda yanıyordu,
Solgun resimlerle gözünden geçiyordu hayatı..
5.0
100% (8)