10
Yorum
17
Beğeni
5,0
Puan
868
Okunma
Zanların zaman aşımında ikrar edilesi bir beyit,
Güncesinde isli hayaller
Derviş yüreğin makber bildiği
Şiir huzmesi…
Aslın kâhin;
Yalanların sahi olduğu yanılsaması
Yine beyhude bir şiirin atar damarı.
Aşkı alkışlayan iklimlerde büyüyen
Yüreklerin hasadı her yeni gün
Dünle mühürlediğim
Kayıtsız bir hayat şifresi
Ediniminde noksansız
Hicvinde yalansız
Sunumunda riyasız bir imge kadar
Tetiğine basılası bir itiraf:
Yine örtündüğüm gizemi
Koşulsuz sunduğum
Bir duygu silsilesi.
Mahşerin kayıp atlısı,
Yüreğin yongası derbeder bir inkâr:
Hacminde kütleleri buyur ettiğin
Oysaki bir zerreden ibaret
Benliğin titri.
Şimdi bir seyyah olup da düşmeli
Yollara dercesine…
Bir resimde boyutsuzluğun simgesi
O çalakalem sitemi de zikredip
Huzuru konuk ettiğim gece;
Geceyi kovmaktan kim ise şikâyetçi.
Ayıp ya da kayıp bir rüyayı
Kazıyıp da belleğe
Ansızın dolduruşa gelen
Zikrine ihanet işte
Yüreğin:
Tamı tamına şair kisvesine sitem edip
Deli bir fıtratı huzura sevk eden
Adına şiir denen bilmecede
Katık yaptığı hüznü ve aşkı bile
Değil yâd etmek
İç içe geçip de ölümle
Derinden soluduğu med-cezirin
Kayıp vasfına tutanak;
Yitip giden yıllara biat
Hangi zincir ise
Teyellediğin yüreğe
Yine mi hicran
Yine mi aşk, demekten men ettiğim
Şunca kılıksız zamir.
Zanları kovup da zamanında
Aşkları buyur edip
En ruhani gölgeyi bile
Mesnet addeden bir kinayeden bile
Alacaklıyım işte
Hem de dibine vurmuş;
Hem de nasıl vurgun yemiş
Üstelik silik bir resmi en derine yerleştirip
Kâh yüreği kâh hürriyetini zikreden
Bir garip derviş misali.
5.0
100% (13)