34
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
2034
Okunma

Soluğumu bıraktım, bu gün bir düşe takılıp,
elimi uzatsam göklerine bulutların benim di dağların benim.
Kızgın söz söylemez dilim , dermanı kalmamış yüreğine isyanla
Küsü değilim asla ! biraz kırgın yaşayamadığım zamanın
Yine de tek bir taşın kalsa da dünya da vefamdan.
s e n i n r u h u n u n y a n ı n d a y ı m...
Dertlerin bölük bölük olsa ,yaraların göz göz dağlansa yüreğin
Damarların çatlasa , parmak uçlarına yine de dokunsun hayat.
s e n i n v a r l ı ğ ı n ı n y a n ı n d a y ı m...
Çoğaltalım kayıp iklimlerimizin çiçeklerini Ankara sırtlarında,
Bırakalım geçmişin yüzlerini,çekingen ve ürkek
Altı kaynar kazan,üstü soluksuz zamanın pençesinde
yüzeye vurmuş bir iç sesizliği dört yanım yine de,
s e n i n y a ş a m ı n ı n y a n ı n d a y ı m...
Şimdi, o kahırla küs toprak,pis deniz,kuru nehirler gözümde
Kasırgalar ,depremler içinde varlığımız.
Biz toplayalım umutları gücümüzce dip yapmış kahırlı dönencelerinden söküp.
Şimdi, küs toprak,pis deniz,kuru nehirle bakir yağmurların bereketi olalım.
Okuyalım bizde artık nakışlarında kan kurumamış dizeler.
Solmasın,uyuşmasın d i n a m i z m .
Uygarlık saltanatının bugün kü baş haramisi
Kipriğini mızrak etsin gözüne ,ağustos böcekleriyle sızıp kalmasın...
Biz se yarını bu günlerden soralım..
Ardımıza yazılan ölü zamanlar, yüreğimize dermansız yarayı
S-a-r-m-a-s-ı-n-!
S e n i n d i r e n c i n i n y a n ı n d a y ı m...
18/Mayıs/2008 Dilruba Nuray ERENLER