İnsan için..
yaşamak, bir dava, ülkü,
ecir, haşyet, vahdet eksenli
olması asıl olması gereken vuslattır

Zafiyet
ve zan içinde umut
aramak ziyandır, acıdan
tutunarak yaşamak aklı karartandır

Elbette ki
insan umut, arzu, heves,
beklenti içinde ömür hasreden niyazdır

Münevver..
Bir kul, en bedeviden,
en şairine saltanat süren
beşeri sefilliğe, köleliği nükseden rezilliğe

Nisayı
meta haline getiren
cehalete, gasbı meşru sayan
caniliğe, bağyiliğe, adaletsizliğe, şirke

Zulmü
alkışlayan cemiyete,
küfür üzere şartlanan sapkınlığa
umut olmak akıl, vicdan, ihsan, ihlastır

İnsanlık
adına bir hakikat varsa
Vahdeti hiçe sayanlar, eneniyet
ve desiseler hırsıyla nara atan aldanandır

Cemaat
asabiyeti parçalanmaya
çanak tutarsa, akıl ve irade pasif
veya asimile olur, zafiyet, zan kuşatırsa

Ruhsuz
bir beden, beşer
kalmakta ısrar eden, nefsin
hadsizliğini sıfat sayan meydanı istila eder

Nice...
Arzular, ümitler
Figan olup gidiyor, nakşediyor
En müstesna anında sessizce kalbe geliyor

O an
Kelam sükut ediyor
Meram sinemizde hüzünle düğümleniyor

Sabır ,
samimiyet, gayret,
marifet, hikmet metanet talip-karı bekliyor

Yıllar
Nasılda geçip gitti
Hayal, hülya, düşler zafiyet içinde sürükledi

Avunmak..
Bir vakte kadar yetti
Deva olmayan avuntular hiç imdat eder miydi

Her
şart ve zeminde;bizler
gibi bir beşer ve fani olduğunu hatırlatan elçi

Her hal
ve maksadında
Kur’an ahlakını azim ve haşyetle yaşayan fani

El emin olarak
Müşrik ve cehalete karşı hakikate
rehberlik yapan, hidayete umut bağlayan Peygamberdi

Efendim;
Ümmetin ve özellikle insanlığın
nifaktan arınmış vahdet birliğine ve dirliğe,
hurafeden uzak bir akideye talip olmamızı diliyorum..."

Mustafa Cilasun