24
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1726
Okunma

Kibirli bir öksürük var etti güzergahında
İffetli kadınları ürkütmek için
Adımlarına kalınca bir ses verdi
Duysunlar ve duyursunlar diye
Geliyorken sokağın iplerini kıra kıra
İtler çekildiler ve sustular olası itliklerini bir bir
Aydınlık döşeli sevinçlerin nasipçisi değildi hiçbiri
Nush görmemiş kalplerini varsaymadık bu yüzden
Bu yüzden sevmenin kantarında değildiler
Silme sayıklamalarını örtbas etmek için
Kibirli öksürükle geldi el yaman adam
Her adım ağır bir uçurtmaydı
Rüzgarları hapseden yürümesinde
Parmak ısırtan bir vakurluk vardı
Geceyi emniyette bırakan bu varlığın
Hak edilmiş neşeleri bahşetmesi gündüze
Beyhude değildi
Sözün çakılı olduğu meclislerin sahibi
Gölgesinde durduğunda
Tutuldu nefesler mahpelerinde
Elinin genişliğini çıkarıp koymuştu yine
Bir fakirin penceresine
Maytapsız bir ihsanı katarak
Artık art niyet getiremezdi hiç kimse
Bu katıksız samimiyete
Efe kolaçan etti sağanak bakışlarıyla
Etraf teslim olmanın sükunetindeydi
İyilikten bir düğüm bağladı kalplere
Efe efelendi kalbini
Ve uzun bir vaatle konuştu sözün ardını
Bu yetimliğin makus talihini yenmek adına
Ve ekmeğin ve suyun ve tuzun kadri kadar
Vardı artık güçlü ve saygın eliyle
Duysun dedi tomurcuklanan her merhamet
Ve ağsın insanlığının latif tadını bu mekana
Bu yetimlik emanetini yere düşürmesin istedi
Efelendi kalbiyle ve öksürdü kibirlice
İffetli kadınları ürkütmek için
Adımlarına kalınca bir ses verdi