1
Yorum
9
Beğeni
0,0
Puan
793
Okunma
sana az gülsem
incinir dalında bahar
sussam
bileklerime kadar kar..
-üşüyorum-
düğümü çözülmüş bir nefes
ısıtır çoğu zaman bedeni
ve ışık
perde kıvrımlarına saklanmış
bekleyişlerin dilini öğretir
uykusu kaçmış yüreklere ki
bir düş/üş
sekerek yolunu bulur
kaçar kuytularına
bir sözün
saçlarına değdiği
-an/da
aşktan değilse eğer,
yokluğundan da değildir
hastalık
ateşin çıkar
ve zorlar bileklerini
nabzının...
-ben dedim bunu-
açılırken lirik ağrıların atlası
sorulmamış soruların beklentisi
özlem olup bulaşır alt dudağına
bir ıslık gibi ki
bir kasaba,
bir deniz
bir de kimsesizlik karşılar seni…
yüzün/
-kelimelere aşinadır-
bu
yüzden
benden önce,
şiirlerini yazan yüreklerin
anlattığı bir trajedi olur hayat ki
derinlerimde yıkanabileceğin
kuyular kazıyorum sana
ırmak/ırmak
gel ve ıslan
demek yaşamak..
(…)