Vardım Çaycuma’yı seyran eyledim
Bahçesinde gülün alları güzel…
Gurbete düşecek ben ne eyledim?
Sıla kovanının balları güzel…

Yeşil bahçelerin cennet kokuyor
Gelinlik kızların çorap dokuyor
Uzağa düşeni özlem yakıyor
Pazarda satılan malları güzel…

Gurbet ellerinde kalınca yaya
Muhabbet yükünü saldım turnaya
Şirinsin Çaycuma, benzersin aya
Çınar ağacının dalları güzel…

Şehre değer katmış havaalanı
Kentin sakinleri sevmez yalanı
Burda huzurludur canı cananı
Kızların omzunda şalları güzel…

Bahar geldiğinde çiçekler açar
Bahçelerde güller kokular saçar
Yurdundan göçenin neşesi kaçar
Sulara direnen salları güzel…

Zaman akıp gider Filyos Çayı’nda
Ok sabırsızlanır durmaz yayında
Yaylalar şenlenir mayıs ayında
Kahvenin telvesi, falları güzel…

Ne eksen yetişir bahçe, bağında
Balık buğulanır tereyağında
Bulutlar raks eder Balat Dağı’nda
Dağların yeşili, belleri güzel…

Karnı doymayanlar gurbete gider
Ayrılık ölümden daha da beter
Memleket hasreti ölünce biter
Yurdun dört bucağı, elleri güzel…

Kalem yazsın diye üretir kâğıt
İçimi kül eyler söylenen ağıt
Çaycuma’ya git de efkârı dağıt
Sazının nağmesi, telleri güzel…

Maziyi düşünüp daldın Çaycuma!...
Beni kederlere saldın Çaycuma!...
Aklımı başımdan aldın Çaycuma!...
Gönülde muhabbet selleri güzel…

Velibaba’dan gör Filyos Çayı’nı
Gönül güzellikten alsın payını
Bayram gibi geçir her bir ayını
Saçımı okşayan yelleri güzel…

Çayır Mağarası gidip görmeli
Bahar geldiğinde tarla sürmeli
Bahçelerden gonca güller dermeli
Cennet yurdumuzun illeri güzel…

Yeşille mavilik koyun koyuna
Davul zurna neşe katar toyuna
Çaycumalı asla gelmez oyuna
Bal kaymak misali dilleri güzel…

Nice uygarlıklar yaşar Filyos’ta
Zaman, yatağından taşar Filyos’ta
Kadim şehir Türk’e düşer Filyos’ta
Kalenin taşları, yolları güzel…

Çaycumalıların temizdir özü
Yalandan uzaktır, hakikat sözü
Ekmeği kızartır tandırın közü
İçimi ısıtan külleri güzel…

Sofrada bereket, aziz nimetti
Gurbete düşeni yakan hasretti
Medeniyetlere beşiklik etti
Sarıp sarmalayan kolları güzel

Gelini kızanı giyinir fistan
İşbaşı yaparlar ağarırken tan
Çaycuma yoğurdu dillere destan
Dereleri şirin, gölleri güzel…

Geceden gündüze taşarken sırlar
Çaycuma her gece ay gibi parlar
Gelinlik giyinir yağınca karlar
Dağda açan yaban gülleri güzel…

M. NİHAT MALKOÇ