Yine tuttu bak yine şu aklımın sarası
Hep gidip geliyorum var ile yok arası
Çığlık çığlığa sordum; nedir hayat, ölüm ne?
Hayatı sürenler kim, kimde ölüm sırası?

Sırası karıştı bak ölüm ile hayatın
Haddi yok hesabı yok yaşadığım heyhatın
Nöbet nöbet geliyor sara mıdır, cinnet mi?
Şaşırtıyor aklımı, inceliği sıratın..

Sıratın inceliği herkese mi, bana mı?
Nedir bunda asıl sır? Zor, akıldan yana mı?
Çözebilsem bir uçtan zaten sonu gelecek
İmanım mı noksan ki? Noksan olan mânâ mı?

Mânâ mı noksan diye kaç kere sordum acep
Verdiğim cevaplarla doldu taştı dipsiz cep
Hangisinde isabet, hangisinde yanılgı?
Yaşadımsa yaşadım; hangisinedir icap?

İcap hangisinedir amelimin, zikrimin
Faydası olur mu ki âcizane fikrimin
Sorulacaksa madem aşkımdan da sorulsun
Aşığım ben, âşığım; sebebi bu, şükrümün.

Şükrümün bu sebebi yeterken gözyaşıma
Daha neler sorulur şu divane başıma?
Musallada yatarken verilmişken şahadet
Münker, Nekir sorar mı acep hece taşıma?

Taşıma hece hece işletsem amelimi
Berk kılsam yaşar iken Kur’ân’la temelimi
Beşten evvel altıyı esas tutsam hayata
Yaşamış olur muyum şu kulluk emelimi?

-muhacir bozkurt-
Mustafa KÜTÜKCÜ -
16.01.2018 – DENİZLİ.