13
Yorum
24
Beğeni
5,0
Puan
1039
Okunma

CEYHUN-(AMUDERYA)-ÇEMEN İLE MERGEN-(15)
Uzun süren acılardan sonra nihayet Çemen, Mergen Alp’e kavuşmuştu. Oğlunu kenardan izleyen GÜLNAR hatun
Oğlunun yanına giderek onu elinden tuttu, Annesi GUNÇA hatun yanında olan, ÇEMEN’in yanına gitti.
GÜLNAR VE GUNÇA hatun eşleri sebebiyle çok yakın arkadaştılar. Mergen’in babası BEGENÇ Bey’in İranlılarla yapılan savaşta şehit olmasından sonra sık görüşmüyorlardı. Ancak KIVANÇ Bey, BEGENÇ Bey’e söz verdiği için zaman zaman ihtiyaçlarının olup olmadığını bizzat kendi soruyordu
Sonuç olarak iki ailede bir birlerini çok iyi tanıyorlardı. Hep birlikte BEDİRGEN BEY ve ailesini yolcu ettikten sonra Gunça hatun, Gulnar hatunu bırakmadı. Birlikte çadıra giderek akşam yemeği hazırladılar.
Alp arkadaşları Mergen’in çevresini çoktan sarmış, onu tebrik ediyor, kutluyorlardı. KIVANÇ Bey’in omzundan büyük bir yük kalkmıştı. Bilge PAMİR BEY’i yanına alarak otağa geçtiler. Kıvanç bey, Pamir Bey’e teşekkür ederek
Kendisini çok büyük bir yükün altında ezilmekten kurtardığını söyledi. PAMİR Bey de ona “Beyim, Allah sizi başımızdan eksik etmesin” dedi.
İkisi koyu bir sohbete daldılar. Ta ki yemek vakti hatırlatılana kadar. Kıvanç Bey, Pamir beyi de davet etti yemeğe. Çünkü Pamir Beyinde eşi vefat etmişti. Mergen’in annesi GULNAR hatunda bekardı.
Kıvanç bey içinden 2 düğün birden yaparız diyordu. O gece yenildi, içildi, yüzler gülüyordu. Hatta düğün günü bile kararlaştırıldı..Gecenin ilerleyen saatlerinde, Mergen çadırına döndükten sonra, hoş ve de güzel bir türkü sesi yırtıyordu karanlığı…
SARDIKTAN SONRA
Daha ne isterim, yüce Mevlâ’dan
Çemen’imi bana, verdikten sonra
Ne olursa olsun, umrum da değil
Karşımda cananı, gördükten sonra
Melül melül bakan yârim var benim
Bir ömre değiyor, her geçen anım
Gönlümün sultanı, sensin mihmanım
Gönülde gülleri, derdikten sonra
Kokusun alırım, seherde yelle
Bağladım kendimi, saçında telle
Mutlu olmaz mıyım, ben bu güzelle
Onunla murada, erdikten sonra
Daha bırakamam, Dünya bir olsa
En büyük ordular, üstüme gelse
Hasretin mızrağı, bağrımı delse
Ben her şeyi hayra, yorduktan sonra
Gayrı bundan sonra, her mevsim bahar
Ben hiç korkmuyorum, sen de korkma yâr
Demir dağlar kadar, imanımız var
Feryadım Mevlâ’ya vardıktan sonra
Severim güllerin, beyaz alını
Bak bülbüller sarmış, gülün dalını
Neyleyim Dünya’da, Dünya malını
Ben ki cananımı, sardıktan sonra
Lüzumsuz’um rağbet, her dem aşkadır
Çünkü böyle aşkın, tadı başkadır
Bazen de gönülde, sırça köşkedir
Yiğitler sözünde, durduktan sonra
Sadık DAĞDEVİREN
Aşık LÜZUMSUZ
(devam edecek)
5.0
100% (22)