İçimdeki kırığı düğümlü hıçkırığı.
Çözmeni bekliyorken bir düğüm daha attın.
Artık tarihe geçti şu gönlümün kırığı.
Gözlerime yaş doldu beni yok pula sattın.
Oysa,senin hayalin hayalimde zambaktı.
Gülüşün yüreğimde öyle salkım saçaktı.


Umarım mutlusundur şimdi yeni hanende.
Ayrılığı kutsadın onulmaz yara açtın.
Artık mecal kalmadı bilesin divanende.
Bir türlü anlamadın benim başıma taçtın.
Oysa ,senin hayalin hayalimde zambaktı.
Gülüşün yüreğimin kapılarına taktı.



Hüznümün rengi sensin gittiğin günden beri.
Adının hecesini Beyaz Nil’e gizledim.
Buyduruyor sensizlik acımasız zemheri.
Gidişin öyle zorlu boynu bükük izledim.
Oysa, senin hayalin hayalimde zambaktı.
Gülüşün yüreğimde öyle salkım saçaktı.



Ben seni canıma can, yarama merhem bildim.
Avuçlarına koydum kimi zaman yüzümü.
Gözümün buğusunu hep gülüşünle sildim.
Bahara çevirmedin benim şu son güzümü.
Oysa, senin hayalin hayalimde zambaktı.
Gülüşün yüreğimin kapılarına taktı.


Gitmek istiyorsun ya toz olurum yolunda.
Senin mutluluğunu istemezsem namerdim.
Keşke tek kol olsaydım, ömür boyu kolunda.
Yüreğimi yoluna çiğne geç diye serdim.
Oysa, senin hayalin hayalimde zambaktı.
Gülüşün yüreğimde öyle salkım saçaktı.


Şimdi, senin hayalin hüzünlü bir şarkıda.
Ayrılığın bestesi ağlatıyor güneşi.
Kırıldı talihimin yarım dönen çarkı da.
Yok bendeki bu hüznün ne menendi ne eşi.
Oysa, senin hayalin hayalimde zambaktı.
Gülüşün yüreğimde leylak renginde taktı.
Ankara, 19 Aralık 2017 İbrahim KİLİK