Denizleri aştım
Geldim bak yanına
Güneşte çıra oldum yandım
Ayazda göller gibi dondum
Yağmurda sırılsıklam ıslandım
Karda üşüdüm buzda kaydım
Varsın olsun düştüm
İçim titredi dizim kanadı
Anneler gibi sevginle
Kucaklar öpersin
Biliyorum
Geçer
Ki.

Ah İstanbul’um
Engin denizin kadar
Gönlü zengin yar
Sana geldim sana
Beni sımsıkı sar kollarınla
Asyadan Avrupa’ya.

Sakarya’dan
Bir nida gitti
İstanbul’a ..
Seviyorum diye fısıldadı
Eğilip; İstanbul’un kulağına.

Ah İstanbul koca şehir sen bilirsin
Kimler, yalnız içinde
Hasret seven sevdiğine
Özlüyor gözleri uzaklara dalarak
Açmış ellerini sema’ya
Kavuşmak için can sevdiğine
Rabbine yalvarıyor dualarla.

Ah İstanbul ahh
Ne hasretlere gebe koca kalbin
Doğur saklama onları içinde
Kız Kulen’e aşıkmış Galata
Hiç kavuşamasalarda
Sevda bebemizi
Aşk ninnisiyle salla
Sonu vuslatla biten
Sevda masallarıyla uyut
Sevgiyle bele umudu öğret
Çoğalmasın hasret sancıları
Hiç olmasın aşk acıları.

Ah İstanbul biliyor musun
Sakarya seni çok ama çok sevdi
Asya’ndan Avrupa’na
Sakarya’nın gözünde
İstanbul’u bir devdi
Devlerin aşkı olurdu büyük.

Sakarya dedi ki
O benim ilk göz ağrım
Gözleri İstanbul gibi bir baktı
Yüreğimi İstanbul gibi
yaktı da yaktı
O engin gönlüne
Sakarya süzüldü aktı.

Sakarya’dan
Bir nida gider
İstanbul’a ..
Çok seviyorum diye fısıldar
İstanbul’un sevgiyle kulağına
Seviyorum seni der adınla
Duydun mu sahi?
Hissettin mi!
Bende seviyorum dedin mi?
Özlemin lav oldu kalbimde
Aşkın ateşini içime bıraktı
Bir bilseydin ..
Koşup gelmez miydin
Bakmaz mıydı gözlerin aşkla bakan gözlerime
Geldim diyerek su serpmez miydin közlerime
Hasretin içimin, içini
Kor kor nasıl yaktığını
Görseydin...





15 /12/ 2017
Mlk Tryk