Hazan mevsiminin solmuş yaprağı,
sihirli kutunun paslı kapağı,
kalbimde aradığım sevda sokağı...
Adresi olmayan konağın,
okunmamış mektubu.
Bilirmi şimdi,hatırlarmıki?
Son kez bakıştığımız,
hasret kokulu yüreği...gözleri yaşlı
gittiği,duygusal bir an geldi...
---
Can çekişen bedende,
kan pıhtılaşırken,
titreyen ruhuma sanki can geldi.
Okyanuslardan sorduğum,
gezegenlerde aradığım,
derde derman sandığım,
otuz yıldır aradığım,
Ahu bakışlı ceylân geldi
---
Duygu yüklü,
hüzün dolu,
bebek masumiyeti halleri ile,
duâya açılan o nârin elleri ile,
mehtabı kıskandıran tülleri ile,
bülbüle eşlik eden dilleri ile,
semâyı ağlatan bir sultan geldi...
---
Nasılda çocukça,
gafilce inandım.
Zannettimki ...
Sinemde gergin bir yay gibi sıkışmış;
damla damla birikmiş,
özlem ve hasrete son verecek,
bir nâlân geldi...
---
Gün geldi, sular gibi çağladım.
Gün geldi ,gözüm doldu ağladım.
Püskül püskül belâlarla uğraştım.
Vicdan kalburunda...
iffet ve ismet eledim.
İtiraflar duydum sendeledim.
Ne kimseyi suçladım,
ne kendimi akladım.
Maziye bir göz attım,
yaşanan hatıraların,
alayı yalan geldi...
---
O sıradağların yazı bittimi?
Karmı yağdı eteklerine?
Kekik kokan yamaçlardan,
dört nala...korkusuzca kişneyen,
kısrak bir küheylân geldi...
---
Masalların gerçek,
yaşanmış hikâyelerin ise
yalan olduğunu anladığımız;
bir varmış...bir yokmuş...
denilen o zaman geldi...

Smky.