8
Yorum
22
Beğeni
5,0
Puan
3843
Okunma


Beynimde saltanatı sürmediğin gün mü var;
Takvimlerden öğrendim bugün mü var dün mü var;
Kör – kütük oldum ulan yas mı var düğün mü var;
Sende yaşa sende gör sil aşkın gözyaşını;
Göm hicran makberine vuslatın tektaşını…
Gezinmesin düşümde gözlerine tembih et;
Nedir söyle zamansız aklı evvel ziyaret;
Sözlerinde nedense hep cinayet cinayet;
Failİ meçhul demek günahıma girmektir;
Bilerek sağdan geçip sola selam vermektir…
Düğmesiz gömlek sanki sarıldığın, sardığın;
Bu kaçıncı hatır be bile bile kırdığın;
Sen “üzüldüm” diyorsun ben ise darmadağın;
Noktasız cümlelerde sanki teselli bulduk;
Satırbaşı düşlerin kuyusunda kaybolduk…
Kalpten verilen hükme saygımız baki bizim;
Sağı - solu oynamaz duygumuz baki bizim;
Sırtımızdan vurulmak kaygımız baki bizim;
İster ağla ister gül hergün bayram deliye;
Ferman çıkar istersen duyur tüm ahaliye…
Dertlerime dermanı kim veriyor sordun mu;
Merhaba üç hecedir akıl edip yordun mu;
Hiç sen kendi kendini “çek git” diye vurdun mu;
Bırak şimdi üç günlük dünyanın son gününü;
Yaşamak varken gülüm arkasını, önünü…
Mekansız sevgilerin meyhanedir mekanı;
Yanyana son şerefe imkansızın imkanı;
İmansız yalnızlığın deli akarmış kanı;
Yalnızlığa söz vermek bu gece boğmak için…
İlla yanmam mı gerek yeniden doğmak için;
Ali ALTINLI – 26.11.2017
Saat: 01:14
5.0
100% (16)