Uslanmaz gönüle, bir ateş düşer
Yüreğin yanışı, özüdür sevda
Seven âşık böyle, ateşte pişer
İnsanda görünen, yüzüdür sevda

Bazan diken olur, bazen gül olur
Bir ırmak misali, akar yol bulur
Zaman gelir rüzgârlarda savrulur
Aşk denen lezzetin, gizidir sevda

Öyle ki bu duygu, eşsiz bir pınar
Can ile cananı, zaman da sınar
Anılar canlanır, deryaya döner
Yaşanan mazinin, izidir sevda

Neler geçer neler, o hoş sözlerde
Bir ömür yaşanır, kalpte, hazlarda
Her zaman umuttur, yaşlı gözlerde
Sevginin biberi, tuzudur sevda

Hazanlı mevsimde, yaprak gazelde
Yiğit yüreğinde, nazlı güzelde
Levh-i halem yazmış, aşkı ezelde
O pak alınlar da, yazıdır sevda

Sevilmek başkada, sevmekte başka
Ayrılık düşünce, gün olup aşka
Bir işe yaramaz, eyvah ve keşke
Tutuşan yürekte, sızıdır sevda

Bir bakış yetiyor, söze ne gerek
Mutluluk, huzurdur, elbette erek
Hele karşılıklı, sevdiyse yürek
En güçlü ateşin, közüdür sevda

Hele coşsun, yeri, göğü, inletir
Haykırışın, sevenlere, dinletir
Değince tezene, neler anlatır
Âşık Lüzumsuz’un sazıdır sevda

Sadık DAĞDEVİREN
Aşık LÜZUMSUZ