0
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1170
Okunma

Bazen...
Tevafuk halinde
Belgeselleri ibretle izliyor ve işitiyorum
O an
Hayretim artıkça
Aklı olmayan karşısında küçülüyorum
Kendimi
Bir şey sanmak
Adına, zaafına bakınca çok eziliyorum
Hayvan
Yuva yapıyor, eşleşiyor,
Aile kuruyor, sadıkça yavrulara bakıyor
Azimle
Şevkle, heyecanla çalışıyor
Kendini, eşini, yavrularını dahi koruyor
Dişi olan
Doğuruyor, sahipleniyor
Erkek ise onların yiyeceklerini getiriyor
Hülasa
Hilkat ve aidiyetlerine
Sadakatle hassasiyet göstererek gidiyor
Bizler ise
Doğal olarak benzer
Gayret, hedefler peşinde emek verirken
Yaratan
Muhatap alan, aklı
Ruhu, vicdanı, iradeyi vereni unutuyoruz
Ve hatta
Hakkıyla ona yakın olamıyor
Yalnızca huzur ve selamet için anıyoruz
Oysa
Böyle mi olmalıydı tevhit anlayışı
Her fırsatta keyfiyet, haz, bahaneye açık
Amel
Ve ihlasa gelince kalp temizliği
Veya Allah bana soracak sen dert etme diyoruz
Böyle
Bir samimiyet, sadakat, azimet
Ancak avunan, aldanan, gaflete dalan için esastır
Bilmem ki...
Niçin deruni bir muhabbetim vardır
Sanki aidiyetim de saklanan bir sevda farkıdır
Ulviyete
Açılan bir kapıdır, öteyi hatırlatandır
Ümidi, çileyi, sabrı edebi sessiz şecaati anlatır
Peki
Ne vardır, üç beş insan ve deve ardır
Sırrın, hikmetin, sadakatin, teslimiyet ihlasıdır
Yaratan
Kuluna en yakın olan, hakkını koruyan
İltica ettiğinde kulun sabrı samimiyetine bakan
Her resul
Ve indirilen kitabı kulu için anlatan
Onlara hak ve hakikate,doğru yolu aydınlatan
Şer ve şirkin
Nifak ve münafıklığı açıkça yasaklayan
Kuluna ruh, akıl, vicdan, irade yetisiyle donatan
Dünya ve nimetleri
Ahiret ve nihayet sizliği ibretle beyan eden
Alıp götüren vakitte zaafa yenilmesini istemeyen
Mustafa Cilasun