25
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
4556
Okunma

daha dündü
iki yandan balık sırtı örülmüş örgülerimle,
elimde beslenme çantam,pembe mataram’la
okula gidişlerim...
sürdüğün limon kolanyasının kokusu
beyaz işlemeli mendilimin üçgen katlanması
saklı kaldı cebimde...
bembeyaz fiyonklu kurdelelerim,çoraplarım...
sabahları süt içirmek için kovalardın anne
hep yarım bırakıp kaçardım... arkamdan ağlardın
çok cılızdım, korkardın büyümeyeceğim
anne olamayacağım diye...
babamın öğütleri sanki dün gibi belleğimde
hafızamda dipdiri, beynimi kemirmekte
"oku ne bulursan oku" derdi
"cevap verecek sözlerin olmalı"akıllı olmak için beynini çalıştır
konuş,tartış benimle,babanım diye ezilme...
ilk tokadı ve sonrakileride benden ye ki
derin nasır tutsun,yerden kalkmayı ileride öğrenme...
Halide Edip Adıvar’ın,
Suna Kan’ın
Sabiha Gökçen’in hayatlarını oku ve düşün
anladığını not al yaz,okut bana...
annen gibi fedakâr ol!babanın sözleri gibi yol al
kitap gibi bilgili
insan gibi insan
ileride anne gibi anne ol..
yediğin domates,yumurta,yufka
köydeki nasırlı anaların el emeği
sana verdiğim oyalı tülbent’i sakla
oda annem’den kalma
belki silersin ileride yaşlı gözlerini onunla...
şimdi o tülben’te babamın kokusuyla
gerçekten siliyorum utançla akamayan gözyaşlarımı
affet ana,affet baba!
söylediklerinin çoğunu yapsamda
sizlerin yarısı kadar olamadım bu dünyada
olamadım kızıma gerçek bir ana...!