0
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
1138
Okunma
Bugün; Kasım çökmüş dudaklarına ve "Aralığı" soğuğuna gebe öpüşlerinin.
Dudağımın kelâmına kurulmuş dudakların yoktu.
Çünkü çoktu sustuğum.
Ağır bir essizliğin izinden, kayıtsızca ekliyordu zaman hissizliğimi.
Kaç talan miktârıysa tahammülü bir itmenin;
öyle bir bitmenin eşiğine kundaklanmıştım kollarından .
Düzleminde bozuk kurulmuş bir denklemin en kayıp paydasıyım.
Gözlerin bölüştürdükçe artanlarını;
ben kalanlarımdan her defâ yenil/en/dim.
Kaybı sızdıkça nefesinin koynuma;
Boynumda tenlerce sustuğum fâhişe intikamlar s/oluyor;
Sızıma yenik elvedâ açmazında çoğaltılmış senlerce pişmanlık. .
Issız kehânetlerine aldanırken s/uçsuzluğum;
yakın, parmak uçlarından kaçıyor sessizliğinin.
Ve t/êsiri paramparça aldanışlara kesirleniyor.
5.0
100% (1)