24
Yorum
39
Beğeni
0,0
Puan
1805
Okunma

içim üşüyor
kopuyor fırtına
yer gök inliyor
kar yağıyor
ilmek ilmek hayaller dokuyorum
çıldırıyor rüzgar
çırpınıyor esrarengiz karanlık
sürgün bakışlar mühürleniyor geceye
yığınla ses çöreklenmiş göğsüme
maziden zuhur eylemiş uğultular
duygular ürperiyor ayazlara muttasıl
taş kesilmiş de uyuyor
şekilden şekile giren her nefes
ruhumu boğuyor gökyüzünün mavisi
yeni bir masal perisi
beni çekip alıyor kılcal damarlarımdan
güneşin battığı her yer
soğuk ayaz
kardan zaman
dağınık, kırık dökük, derbederim
sokaklarda dolaşıyorum saatlerce
la havle deyip
içimdeki vaveylanın düştüğü yerde
temaşaya dalmış
bir yıldız kayar ötelerde
her yer karla örtülü
soğuyor tenim
kanımı donduruyor
kalbimi durduruyor soğuk
ciğerin her iki canibine temas ediyor
giriyor her inine
gayet sessiz, sedasız
düşmüş yuvarlanmış saçaklardan
şuh bir buz kütlesi
zerrelere bölünüyor gönlümün silsilesi
camda ki pusuna anlatıyor derdini
vecde gelmiş kar taneleri
esrara bürünmüş müphem gölgeler
loş pencerelerde
bir sırrın adını kulağıma fısıldıyor
gizli sevdaların en son kadını
şehrin kaldırımlarında kar kokusu
mahşeri izdihamdan kurtulmuş
en beyaz müjdelerle süzülmüş karlar
tatlı bir anın hülyasından
bir sessizlik bir sükut sarmış ortalığı
zihnimde dağılıyor yankısı
billurlaşıyor şuurum
kardan bir enkaz yığıntısı kalbim
redfer