2
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1254
Okunma
Kan kokar yaylalarımız
Sarı safran yerine, sümbül yerine
Bakarsın ki bir can düşmüş ölümcül
Yalçın kayaların gölgelerine...
Bu can belki Emirli’den bir yiğit
Belki Dirgen Alilerden birisi
Çobanların kavalına kan bulaşır
Yürekler hep korku taşır, kin taşır
Bitmek bilmeyen kavgaların, zıtlaşmaların
Gayrı gelmez gerisi...
Ağıtlar yakılır kıl çadırlarda, Binboğalarda
Aheyyy!
Mavzer sesleri duyulur ha bire!
İnatçıl katırlar tepişir, kolan kırılır
Silahların sıkıldığı yöne doğru tedirgin;
Kırçıl köpekler ulur, kangal cinsi köpekler
Karışır ıslık ıslığa
Obalara kara haber ulaşır
Ve bir uyuz keçi sırtını kaşır
Emlik oğlaklar, kuzular meleşir ağılda
Sürüler çoban bekler...
Elma yanaklı kızların, dul gelinlerin
Gözlerinde yaş, kalpleri hüzün dolu
Bizim yaylaların değişmez töresi bu
Evet, bu kan töresi;
Bakarsın ki barhanalar yüklenmiş göç hazırlanmış
Eh, artık yavaş yavaş;
Çanbış katırların sırtında tutulur yayla yolu
Kaymaklı höşmerime, kenger aşına veda
Elveda
Akpınar, Çukurpınar, Kayabaşı’na veda
Elveda
Bir deli poyraz eser, yapraklar hışır hışır
Issız yurtlarımızda akbabalar dolaşır...
İşte böyle gardaş!
Kan kokar yaylalarımız
Sarı safran yerine, sümbül yerine
Bakarsın ki bir can düşmüş ölümcül
Yalçın kayaların gölgelerine...
Ahmet Süreyya DURNA
Şafak Taarruzu (Şiirler)
AÇIKLAMA:
Şiirde adı geçen yerler; Kahramanmaraş’ın Afşin ve Göksun ilçeleriyle Kayseri’nin Sarız ilçesi hinterlandında yer alır.
Bu şiiri, Gaziantep Kavaklık’ta “hani yeni şiirlerin yok mu?” diyen, çağın büyük ozanı hemşehrim Aşık Mahsuni Şerif’e takdim ettiğimde çok beğendi ve “gel bunu hece ölçüsüne göre manzum bir biçime uyarla da, besteye dönüştürelim” demişti.
Ayrıca buraları benden çok daha iyi bildiğinden “Allah kısmet ederse o yöreleri gelip son kez görmek istiyorum, yayla havalarını ciğerlerime çekmek istiyorum, bana eşlik eder misin?” diye, ilave etmişti.
Takdir-i ilahi işte! Ne ben, bu şiiri onun dediği kalıba sokabildim, ne de onun ömrü kâfi geldi. Bize göre aramızdan erken ayrıldı. Ruhu şad olsun.