0
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
790
Okunma
Kars-Kağızman’da yedeksubay olarak bulunmuştum. Kağızman’ın kültüre-sanata hayli yatkın, konuksever ve bir o düzeyde sıcakkanlı halkını ve doğasını çok sevmiştim. Buradaki ilk çalışmamla, onlara/oralara selâmlar yollamak istedim.
36. KAĞIZMAN ÖZLEMİ
a.
sendeki geniş gökyüzü
kartallar diyarında yoktu
sendeki çıkarsız sevmeler, sevilmeler
tâhir ile zühre’nin aşkında yoktu
bir türkü tuttursalar kırsallığından
inerdi sel sel düzlüğüne
kızlar onu alır da destana döndürürdü
yerin yedi kat derinliğinden
halaylar çekilirdi düğünlerinde
sazlı-sözlü söyleşiler olurdu
damla damla, kesit kesit akardı hüzün
nasırlı ellerinden
şâhindere’n ne hâldedir
kurtkulak dağları’n gene de dumanlı mı
yangın yeri yüzleriyle gözümde tütüyor
kağızmanlı hıfzı’nın delibaş torunları
b.
ah, kağızman kağızman
onulmaz özlemindir dönenir içimde
senlice geniş değil ki bugün gökyüzü
senlice çıkarsız değil ki sevmeler, sevilmeler
37. İRKİLME!
ey yaralı yanımda yürüyen özsu, sakın irkilme!
dünyanın ve kıyâmetin acısını duy
duy yüreğinde
iyi yürekli kovboylarla dost ol örneğin
ıslak çadırlarında dinlen göçebelerin
türküler söyle
bir yeraltı ırmağının aktığınca ak
kumpasların ilençlerin içinden
duygusal, ince
ışığımın ortasında duran geceyi
gecende kırılan gizemsel ışıkla
bir dantel gibi işle!
sana sevdalanmak, dehşet güzeldir
dehşet güzeldir senin koynunda sabahlamak
şaircesine
sevdiceğim,"meri kekliğim"(x), günahkârınım öyle
(x): Enver Gökçe
(*): İnsancıl, Şubat 1992, Sayı 161.
38. TÜRKÜ GİBİ İKİ PARÇA
1. yanık bir türkü söyle
yanık bir türkü söyle
bakarak gözlerime
işleyip yüreğime
tıpkı bir kurşun gibi
ve yağmurdan ses getir
rüzgârdan nefes getir
sevdamızdan söz getir
sıladan dönmüş gibi
çıkalım dağa-taşa
koşalım kurda-kuşa
dostluğa ve barışa
köprüler kurar gibi
2. turna gibisin güzelim
turna gibisin güzelim
göçüp göçüp duruyorsun
sevdanın sarp yollarında
beni fazla yoruyorsun
oysa bende kalabilsen
yüreğime inebilsen
şu sevdamı ölçebilsen
bir daha hiç göçer misin?
39. DOKUNMAYIN
dokunmayın
bir dinamit gibi patlayabilirim
bir yıldızın kaymasına geceden
katışıksız bir sevmenin
yapayalnız ölmesine
tutuklanmıştır yürektir bu
saatlerce ağlayabilirim
40. BU SÖZCÜKLER
a.
bu sözcükler yok mu bu sözcükler
hepsi de başımın püsküllü-belâsı
olmasaydılar iğne-iplik kalmazdım asla
kıyım kıyım kıyılmazdım
onlarla sevdim ben insanın çabasını
onlarla tiksindim insandan
şarkılar söyledim, şiirler yazdım
yalınayak, başıkabak çıktım dağlardan
kavganın mertçesini onlardan öğrendim
bir turnanın ardında kaybolup gitmeyi
esmerini, kumralını, sarışınını ayırmadan
kızları sonsuza değin sevmeyi
onlar olmasaydı konuşamazdım
delicesine çağıldayan ırmaklarla
20. yüzyıl’ın alçaklığına karşı
yaşamın yüceliğini savunamazdım
b.
bunca karanlık içinde boğulur kişi
iyi ki sözcükler var, hepsinden hoşnutum
başımın belâsı dediğime kanmayın
sürgüne yollansam da onlardır yurdum