Bir ayrılık saati daha geldi çattı, hiçler dünyasından
Hüzün yaprakları savrulurken yüreğimi deldi geçti
Yüreğim al kanlara boyandı, buda geldi geçti anam
Ömrüme yar diye bel bağladığım karlı dağım
İflah olmaz dertlere buladı da ak kefeni gönlüme biçip
Ölmeden diri diri mezara soktu da arkasına bakmadan gitti

Derdim dert değil, Rabbim onca derdin arasında
Zerreden ibaret, sırat köprüsunden ince, baldan tatlı..!
Gönlüm meyletmez artık başka yare Senden gayrı
Senin verdiğin Canı Sen almayıp evlatlarıma bağışlar iken,
Yar diye koynuma alıp ömrüne ömrümü adadığım kulun
Canımı candan can bildiğim evlatlarımdan aldıda gitti..

Gönlü gönlüme eş, sözünü namus bildiğim karlı dağım
Nağmeler yapıp yeminler ederken mukaddes değerler üzerine
İstememiştim ki
Evde ki nazlı yarin yüreğinden gözlerine bir damla aksın gözyaşı
Yüreği kor ateşlerde yanıp ateşten gömlek giyip karalar bağlasın..
Rabbim den tek isteğimdi
Koynuma alıp katın da yar, eş bellediğim kulun
Yüreğimde yanan kor ateşlere bir damla su olup söndürsün
Mukaddes katın da gönlünde/gönlümde gül kokulu eş olum/olsun da
Yüreklerimiz huzuruna gelirken günahsız gül koksun..

Günahsızdı sevdam amma velakin
Sevda, sevgi bilmeyen dertten anlamaz yürekler
Yürekler de iflah olmaz onmaz yaralar açıp pare pare etti
Kendini bilmez, görmez, Sen’den korkmaz vefasız kulların
Hırsları, egoları, pis nefisleri uğruna lekeledi sevgimi sevdamı
Gökyüzünün yedi kat katmanın da yürekleri verdi kor ateşi
İnandığım güvendiği tüm helal değerlere haram rubası giydirip
Gül kokusu yerine yüreklerimize attı bir bir gazap tohumları

Ben aciz bir kulum;

Niyetleri eğrisi doğrusuyla en iyi bilen gören Yüce Rabbim
Günahlarımla sevaplarımla el açıp, geldim huzuruna,
Semaya doğru göğsümü gere gere dualara ahlara karşı
Çıktığım sevda yolunda olduysa art niyetlerim,
Cehennem ateşlerine at beni, yoksa art niyetlerim
Ahlaksız edepsiz kullarının ellerine koma beni
Mükafatına da cezana da razıyım yeter ki senden gelsin

07.09.2017 Ankara P.Çetin