3
Yorum
7
Beğeni
0,0
Puan
1149
Okunma
suları durulmuş bir gölün kıyısındayım şimdi
dalgası geçilmiş kumsala
teğet geçiyor suyun izi
seni düşünüyorum
sağımda solumda çakıl taşları
içlerinden uygun olanları alıp
dilek tutarak atıyorum suyun yüzüne
seke seke gidip
yana döne
batıyorlar sonunda
bunu bile bile yapıyorum
ard arda
bıkmadan üstelik
çünkü yapacak bir şey arıyorum
bulamıyorum
bulamadıkça bulanıyor aklımın suları
çünkü kalbinin surları dibinde ağlama duvarına dönsün istemiyor yüzüm
ve bu yüzden şurada
aha şu ayrılığın kıyısına kadar gelip
sana en yakın mesafeden hissettiklerimi
çakıl taşlarına üflüyorum nefesimle
sonrası hooop taş sektirmece
bir deli olsam şimdi
gözlerindeki o kara kuyuya taş atıp
kırka bölünmüş kalbinin elleriyle
çıkarmaya çalışsan
nafile
bak,
çakıl taşları nasıl da dalgalandırıyor o durgun suyu
hem de küçükten büyüğe çemberler halinde,,düşünsene
çoğalacak aslında
düşlerimiz
düşlerimiz
düşlerimiz vardı bizim
bir de kızımız
olacaktı..saçları örgülü
gözleri sen gibi bakıp
bizsiz geçen çocukluğumuzu telafi edecektim
çok severek
çok çok severek
çocuk kalbiyle çocuklaşıp
çoğalacaktı sevgiler
minik ellerinde
öpücük olmak
avuç içlerinde
her derdin devası olacaktı hatırlasana
kim inanır şimdi
aşka
ve
yarınların daha güzel olacağına
suları durulmuş bir gölün
kıyısıyım şimdi
ardımda söğüt
altında gölgesi
kalbimizi kazıyıp
adımızı yazacağımız o ağacın dallarında kuşlar
neyi bekliyorsa hala
sinir oluyorum aslında
önce kendime kızıyorum
sonra kendimi kızdıran sana
ardından boşluğa
bir taş daha,,