0
Yorum
2
Beğeni
5,0
Puan
638
Okunma

Hiç..
Beklemiyordu
Sanki alay ediyordu
İhaleleri
anbean takip ederek
Servet elde etmenin
peşinden gidiyordu
Kızdığı
zaman sınırı
geçerek ağzına
geleni söylüyordu
Onu
dinlerken
müteessir olurdum,
şanı, şöhreti şer ve ihtirasta
arayan ne kadar bedbaht derdim
Maneviyat
dediğin ne ki üç
beş dilenciye, fakire verdin mi,
onların duasını aldın mı
iş tamam der ve gülerek giderdi
Şimdi musalla
taşında yatıyor sessiz
ve kimsesiz, kimileri ondan habersiz,
varlık için sığındığı
hırsı, hıncı, ihtirası viran olan densiz
Ney...
Ne söyler
Neyzen özünü üfler
Halde dem bulmayan söz tesir mi eder
Hattat
Kelamı kadiri zikreder
Ham olan hal rahlede edebe girer
Huşu, haşyet zail olursa enaniyeti önceler
Kalem
Suskun bir keder
Azmeden talebeyi bekler
Okumak, anlamak, araştırmak bedel ister
Hep
Sükut eyleme
İdrakini, vecdini aşıktan gizleme
Meczuba rastlarsan sual etme, o anlatır dinle
Sazın
Her tınısı sözdür
Güfte ve beste adına ümittir
Ruha, kalbe tesir etmeyen tını oynaş içindir
Gülme.
İlla güleceksen
Gülün edebini, naifliğini nazar etsene
Ham söz söyleme, aklına geleni devirip dökme
Dur, düşün
Önce kendi halini dinle
Vicdanın sızlamasın tercihlerinde
Aklın kararmasın, gönlün uçmasın zafiyet neyine
Mustafa Cilasun
5.0
100% (2)