Bin iki yüz köyü var.
On altı ilçesi var.
Sekiz komşu ili var.
Böyle bir şehir Sivas.

Üç bölgeye yayılmış
Köyleri hep dağılmış.
Geride hüzün kalmış.
Böyle bir şehir Sivas.

İç titreten sazıyla,
Kavuran ayazıyla,
İki, üç ay yazıyla,
Böyle bir şehir Sivas.

Kışın kayılır kızak,
İlçeler şehre uzak,
Ona kurulur tuzak,
Böyle bir şehir Sivas.

Çok ozanlar yetişmiş.
Olgunlaşmış ve pişmiş.
Kader hiç değişmemiş.
Böyle bir şehir Sivas.

Demir cevheri çıkar.
Irmaklar coşkun akar.
Dağları çiçek kokar.
Böyle bir şehir Sivas.

Gemerek’te Sızır’ı.
Gürün’de Gökpınar’ı.
Yaylalarda çınarı.
Böyle bir şehir Sivas.

Divriğ Ulu Camisi.
Selçukludur banisi.
Gör, çifte minaresi.
Böyle bir şehir Sivas.

Balıklı kaplıcası,
Çermiği, ılıcası.
Köpeği de cabası.
Böyle bir şehir Sivas.

Tarih kokar çevresi.
Kayada keklik sesi,
Sac arası kömbesi,
Böyle bir şehir Sivas.

Tarlalarda yemliği,
Süt kuzusu, emliği,
Köz üstünde demliği,
Böyle bir şehir Sivas.

Bir zaman Gürün şalı,
El dokuması halı,
Meşhurdur Zara balı.
Böyle bir şehir Sivas.

Bekliyor kervanları,
Medresesi, hanları,
Tarihi hamamları,
Böyle bir şehir Sivas.

Kaleden aşağı bak.
Şu Sivas’a türkü yak.
Düşünceyi bir bırak.
Böyle bir şehir Sivas.

Saymakla bitmez ünün.
Farklı olur düğünün.
Hele bir gelip, görün.
Böyle bir şehir Sivas.

Sabri Koca